Ah Rengi Şiiri - Abdulkadir Bostan

Abdulkadir Bostan
53

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Ah Rengi

ey! dedim yücelerin yücesi
-ara sıra bize unutmayı hatırlat olur mu?

biliyorum
dilimin bir ayarı olmalı
sesimin suya eğilmeyişini / hatırla
sonra o aldanış duvarından düşüşünü çocukluğumun
dizlerimdeki uzayıp gidememenin prangaya dönüştüğü anı
çakalların dişlerindeki kan gıcırtısının
çürük bir tahtanın çıkardığı ürpertiye benzeyişini
-hatırla
tek başıma kaldığım
bir başıma savaştığım onca kalabalığı
yelkovana bir pencere açıp zamandan kaçma çabalarımızı
buruşturup çöpe attığımız nice yüzleri
miting meydanlarında satılan ideolojik yalanları
oysa ben elimdeki yaşamla,
elimdeki beyaz bayrakla,
elimdeki aş ile
su ile dünyaya haykırmak istemiştim
sadece haykırmak
daha ne kadar zulmün yörüngesinde yorulup duracaksın
-diye diye

-herkesin sırtında çuval dolusu ah taşıdığı
vaktin hunharca öğütüldüğü değirmendeydik
bir anımsayış çaldı kapımı
hatta her şey bir hatırlayışa dönüşüne kadar uzun
bir unutuşa dönüşene kadar kısa
dur dedim zamana
bak ağırlığınca mikrop ve insan dolaşıyor kanında
bu insan yalvarışlarının ortasında kifayetsiz bırakma kendini
sanki duaların içinde "beleşçi bir tanrı eli" gizli de
ne istersek hadsizliğimize bakmadan verecek
ve cenneti sadece günahsızların isteyebileceği bir anlayış
bir virüs dolaşıyor zihin koridorlarımızda
işte bu kadar yüzsüzüz diyorum, bu kadar bencil
işte bu kadar karanlığa benzemeye çalışıyoruz siyah düşünerek
-ışığın kaynağına hürmeti olmayan
aydınlığa ulaşamaz- demişti bir sokak tamircisi
bilirsin her aşk kendi içindeki tılsımını arar
ve yavaş yavaş kendinden uzaklaşma serüvenini
getir dedim omuzunu direnelim
savaşlar kan
güllere benzemek çok kırmızı
-çürümeler ah! rengi olmadan...

önce kaslarıyla direnir insan
sonra inanç ile
sonra kalemle, fikir ile, aşk ile
en son aldırış etmemekle, vazgeçişle direnir
dünyaya hiç uğramamış
bir yaşamın içinden geçip gitmemişçesine
ne bir doğruya karışmışçasına
ne de bir yanlışa
ne kalbini yaslamışçasına başka bir kalbe, ne elini
geriye bir tek siyah-beyaz dağınık taşlar kalmış
satranç tahtasındaki mezarlıkta devrik şah türbesi
-ve ah! matı...

oysa ne çok bilmiştim de, sesime gizlemiştim
bütün bu çarkların bir gün dönmeyeceğini

Abdulkadir Bostan
Kayıt Tarihi : 13.9.2024 22:22:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Abdulkadir Bostan