Onu her gördüğümde,
Yüreğim ile birlikte sesim de titrerdi,
Sevincinden yerinde duramayan bir çocuk misali,
Dikkat çekmek için ilginç hareketler,
Sergilemek isterdim.
Ama yapamazdım, çünkü benliğim benden uzaklaşırdı.
Hele hele gözlerinin içine, utancımdan hiç bakamazdım,
Oysa gözlerinin içine bakmamı çok isterdi,
Ben ise yerde çok değerli bir şeyimi kaybetmiş gibi yere bakardım.
Dikkatimi kendine çekmek için bazı değişiklikler yapardı.
Ben yine utancımdan başımı kaldırıp yüzüne bakamazdım.
Canına tak etmiş olacak ki bu halim,
Celalli yüksek bir ses tonuyla bana seslenince,
İrkildim ve başımı kaldırıp, gözlerin en güzeline baktım.
İlk olarak gözlerinin bu kadar güzel olduğunu,
İnsanı kendine hayran ettiğini,
Temaşa edince, kendime çok hayıflandım.
Zira böyle güzel gözler varken, hiç boş yere bakılır mı diye...
Sonrada goncaları açtıran,
Gülleri kıskandırıp gıpta ettiren,
İnsanın yorgunluğunu unutturan,
Fevkaladenin de fevkinde sevdaları yaşatan,
İnsana varını yoğunu verdiren,
Güneşten daha parlak, aydan daha aydınlık,
Yıldızlardan daha güzel gözlere bakılmaz mı?
Cahilliğim işte,
Kemale eremeyişim,
Yetişme tarzım,
Henüz benim olmayan birine bakış açım,
Rahmetli annemin,
Sık sık yaptığı telkinlerden dolayı olacak ki;
Ergenlik çağına girer girmez,
Yanaklarımın utangaçlıktan al al kıpkırmızı olmasını hiç unutamadım.
Dün gibi hala aklımda...
Bunun aksini yapmadım.
Şimdiki gençleri gördüğümde de,
Doğrusu onları anlamakta çok zorlanıyorum,
Demek zaman çok şeyi değiştiriyormuş.
Ama ben değişmedim ve de değişmeyeceğim.
Üzerine binlerce makaleler yazılan,
En manidar güfteler bestelenen,
En acıklı hoyratlar söylenen,
İnsanı sevda çıkmazlarına sokan,
Şeytani yoldan rahmani yola koyan,
O Gözler var ya ahhh, ahhh, ahhh o gözler.
İşte her şey onunla başlar.
Ama ben o onların kıymetini bilemedim,
Bakılması gerektiği gibi sevdalıca bakamadım.
Alınması gereken ilhamı alamadım,
Uğrunda, şiir yarışmalarında birince olan en güzel şiiri yazamadım,
Sevda meclislerinde manidar cümlelerde tasvir edemedim,
Kısacası sevda dağlarının doruğuna çıkıp,
Kirlenmemiş karlara o gözleri resmedemedim,
İşte hayıflanmam bundandır.
Yapamadıklarımı şimdi beş çocuğumun,
Yirmi iki yıllık eşimin gözlerine bakarak yapıyorum ,
Yüce Rabbime onların hatırına binlerce kez,
Şükürlerin en alasını ediyor, rahmet gözyaşlarını akıtıyorum.
Mutluyum.
Hem de öylesine çok mutluyum ki,
Kanatları henüz çıkmış kuş misali uçasım geliyor.
21/09/2007
Kayıt Tarihi : 21.9.2007 12:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!