Bugün
Niçinlerim yine sağanak sağanak
Ey yüzyıllardır havzasından
Ayetler, hadisler, veciz sözler
Konfüçyüsler dökülen koca Şark!
Sana aitim, senin sütünü içtim
Senin çocuğunum ben!
Bilirsin, yürümeye adım adım
O senin hikmet damlayan
Göğüslerini eme eme başladım
Ama bugün, karnım masallara tok artık
Gözümüz açıkken, ninni söyleyenlerden bıktık
Tanırım ben seni, sen her şeyi bilirsin
Ancak benim bir şey var bilmediğim
Bana onu söyle asıl gözünü sevdiğim
Niçin diğer kardeşlerim bu kadar aç
Niçin bulunmaz, şu cihan eczanesinde
Bize ait sadra şifa bir ilaç
Niçin İbni Sina’dan beri mafsallarımız sancılı
Dertlerimiz tedavisiz
Niçin Farabi’den beri ufuklarımız sisli
Göklerimiz mavisiz...
Niçin hep bu varlık yurdundadır darlık
Niçin bu zenginlikler diyarında
Hep fakirliğindir hükümdarlık
Niçin insanların çoğu mesleksiz
İddiaların çoğu mesnetsiz
Niçin açığımız pek çokken
Başkalarına öğütlerimiz
Setr-ü avret dersi vermek gibi
Çelişkili ve münasebetsiz
Sormak istiyorum bütün bunları
Müsaade ederseniz!
Neler geldi hele başına, o adaletin
Olanları tarihe bakıp bir görmeliydin
Batı bir park gibi imar edip
Cennete çevirirken
Toprağının dağıyla düzünü
Niçin kapatarak yürür
Bizim sokaklarda bilmem ki
İnsanlar bazen burnuyla gözünü
İşte böyle ey Şark!
Kederin, derdin, çelişkilerin
Canı yanan kelebek gibi
Titretir beni bazen ta ciğerimden
Art arda açılan çakılar misali
Nükseder de suallerim
İki büklüm olur ruhum
Kalkamam artık yerimden
Kayıt Tarihi : 12.1.2009 23:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!