Hadise'nin sahne şovu, Neşet ERTAŞ Barış MANÇO Cem KARACA müzikleri hangisi sanatçı?
Sanat sanat için mi yapılır sanat toplum için mi yapılır?
Yanıtı bölerek açıklayayım:
1. Hadise'nin Sahne Şovu Tarzı:
Hadise, sahne performanslarıyla daha çok popüler kültür, gösteri odaklı eğlence ve batı tarzı sahne estetiğine yönelmiş bir sanatçıdır. Sahne şovları çoğunlukla dans, kostüm, cinsellik, ve görsellik eksenindedir. Bu anlayışta sanat, seyircinin ilgisini çekmek ve tüketilmek içindir.
Bu tarz, genellikle:
“Sanat, gösteridir”, “sanat, endüstridir” ya da daha ticari bir yaklaşımı temsil eder.
2. Neşet Ertaş, Barış Manço, Cem Karaca Tarzı:
Bu üç sanatçı da, farklı tarzlarda olsalar da toplumsal bir sorumluluk taşıyan, kültürel köklere bağlı, anlatı ve mesaj odaklı müzik yapmışlardır.
Neşet Ertaş: Anadolu halk müziğinin en saf halini temsil eder. “Halkın içinden çıkan ozan”dır. Duygular, acılar, toplumsal kader onun türkülerinde yer bulur.
Barış Manço: Hem eğlenceli hem düşündüren parçalar üretmiştir. Anadolu rock ile halk kültürünü batı enstrümanlarıyla harmanlamıştır.
Cem Karaca: Toplumsal sorunları, işçiyi, ezilmiş halkı şarkılarına taşımıştır. Protest müziğin öncülerindendir.
Bu üçü de, doğrudan veya dolaylı şekilde şu görüşe yakındır:
“Sanat toplum içindir.”
3. Sanat Sanat İçin mi, Toplum İçin mi?
Bu soru Tanzimat’tan beri tartışılan klasik bir meseledir.
“Sanat sanat içindir”:
Sanatın amacı, güzelliği, estetiği ve içsel duyguyu ifade etmektir.
Toplumsal mesaj kaygısı taşımaz.
Öncüleri: Tevfik Fikret (bir dönem), Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Fransız sembolistler...
“Sanat toplum içindir”:
Sanat, toplumun sorunlarını yansıtmalı, eğitmeli, değiştirmelidir.
Sosyal sorumluluğu vardır.
Öncüleri: Namık Kemal, Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Cem Karaca...
Sonuç:
Hadise → Sanat gösteri içindir /
"Sanat sanat içindir" anlayışına daha yakın.
Neşet Ertaş, Barış Manço, Cem Karaca →
Sanat toplum içindir çizgisindedir.
Hangisi sanatçı? sorusuna göre:
Sanatın bir ruh taşıması, bir kültür sesi olması gerektiğine inanıyorsanız; gerçek sanatçı Neşet, Barış ve Cem’dir.
Ama sanatı eğlence, tüketim, popüler kültür olarak görüyorsanız; Hadise de kendi bağlamında sanatçıdır.
Felsefi sosyolojik olarak incele
Elbette. "Sanat sanat için midir, toplum için midir?" sorusu sadece edebî ya da estetik bir tercih değil, aynı zamanda felsefi ve sosyolojik bir dünya görüşü meselesidir. Bu soruyu felsefi ve sosyolojik düzlemde dört ana başlık altında derinlemesine inceleyelim:
1. Sanatın Ontolojik (Varlık) Temeli:
Sanat Nedir, Neden Vardır?
Felsefi bakışta şu sorular sorulur:
Sanat neden doğdu?
İnsanın içsel bir ifadesi midir, yoksa toplumsal bir araç mı?
Estetik, bireysel özgürlük alanı mıdır, yoksa kamusal hizmet alanı mı?
Platon:
Sanata şüpheyle yaklaşır. Gerçekliğin taklidi olduğundan (mimesis), hakikatten uzaklaştırdığını savunur.
Onun için iyi bir sanat, erdem ve ahlâk öğretmelidir. Yani sanat toplumu şekillendirmelidir.
“Sanatçılar devleti bozabilir, çünkü duygularla oynarlar.” – Platon
Aristoteles:
Sanatı katharsis (arınma) aracı olarak görür. İnsan acılarla yüzleşir, duygularını boşaltır.
Topluma hizmet etse de, bireyin iç dünyası esastır.
2. Sanatın İşlevi: Toplumu mı Dönüştürür,
Yoksa Duyguyu mu İfade Eder?
“Sanat Sanat İçindir” Anlayışı:
18. yy’da özellikle Fransa’da doğmuştur. Baudelaire, Mallarmé, Oscar Wilde, Ahmet Haşim gibi isimlerle gelişmiştir.
Sanat; güzellik, hayal, duygu, özgürlük ve bireyin kendi iç dünyası için vardır.
Bu anlayışta sanatçı, toplumun hizmetkârı değil, bağımsız bir ruhtur.
Kapitalist bireyciliğe daha yakındır.
"Sanat toplumun değil, sanatçının iç dünyasının yansımasıdır." – Oscar Wilde
“Sanat Toplum İçindir” Anlayışı:
Sanat bir aydın sorumluluğudur. Toplumun dertlerini dillendirir, değişime öncülük eder.
Sosyalist, devrimci, eleştirel teorilere yakındır.
Marksist sanat kuramında sanat, “toplumsal bilinç biçimi”dir.
Bertolt Brecht, Tolstoy, Nazım Hikmet, Cem Karaca, Neşet Ertaş gibi sanatçılar bu yolda eser verir.
"Sanat, halk içindir. Onu eğitmek, uyandırmak için vardır." – Bertolt Brecht
3. Sosyolojik Açıdan Sanatın Rolü:
Sosyologlar için sanat, bir toplumsal gerçeklik üreticisidir. Şu sorular sorulur:
Sanat kime hitap ediyor?
Kimin estetik anlayışı yüceltiliyor?
Hangi sınıflar ne tür sanatı tüketiyor?
Emile Durkheim (Pozitivist yaklaşımlar):
Sanat, kolektif bilincin ifadesidir.
Toplumun değerlerini, ritüellerini, duygularını sanatçılar üzerinden yeniden üretir.
Pierre Bourdieu:
Sanat, sınıfsal ayrım aracıdır.
Yüksek sanat (opera, klasik müzik) ile popüler sanat (pop, arabesk) arasındaki ayrım, toplumun kültürel sermayesini gösterir.
Hadise gibi sanatçılar, popüler kültürün bir parçası olarak “kitle beğenisini” yönlendirir.
Neşet Ertaş gibi sanatçılar ise halk kültürünün taşıyıcılarıdır.
4. Modern Çağda Sanat:
Kapitalizm, Gösteri ve Tüketim
Guy Debord – Gösteri Toplumu:
Sanat artık gösteri nesnesidir. Reklam, sahne, klip, imaj üretimi üzerine kurulur.
Sanat eseri değil, imaj ve ambalaj satılır.
Hadise’nin sahne şovları buna örnektir: içerikten çok görsellik ve cazibe öne çıkar.
Theodor Adorno – Kültür Endüstrisi:
Sanat endüstrileşti. Tüketim ürününe dönüştü.
Gerçek sanat değil, manipülatif eğlence üretimi yapılıyor.
Barış Manço, Cem Karaca gibi sanatçılar ise bu endüstriye karşı durabilmiş ender figürlerdir.
Sonuç ve Değerlendirme:
Kriter : Sanat Sanat İçindir
Kaynağı : Birey, hayal gücü
Amacı :Estetik, güzellik
Felsefi Temel : Romantizm, bireycilik
Sosyolojik Etki : Elitist, bireysel
Örnek Sanatçılar : Hadise, Oscar Wilde, Yahya Kemal
Kriter : Sanat Toplum İçindir
Kaynağı : Toplum, halkın sesi
Amacı : Eğitim, uyarı, dönüşüm
Felsefi Temel : Toplumculuk, sorumluluk
Sosyolojik Etki : Toplumsal, dönüştürücü
Örnek Sanatçılar: Neşet Ertaş, Cem Karaca, Nazım Hikmet
Kayıt Tarihi : 24.7.2025 10:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!