Kaldık durduk, bir karanlık altında.
Senin karanlığın ki gördüm, bahtından.
Kıyamadığın o ince çocuklara,
Neler aşıladılar, ah bir bilsen.
Kimsecikler dünleri konuşmadan,
Geçemez mı aydınlık yarınlara?
Çıkar mı huyun, kelamın falında;
Neler içirdiler, telveyi mazur gör sen.
Hapsetiler bizleri, siz yoktunuz burada.
İtibar zedelendi onca süslü oyunla.
Bilyelerimi aldılar, koydular bir sandala,
Göz önünde çocukluğun, sahiplidir tasalanma sen.
Kol kolaydık ayrıyken, en can alıcı mevzularda.
Bizim kavgalarımız yazmıyordu hiçbir mevzuatta.
Buruktu gönlümüz ama belli etmedik hiç yanımıza.
Yanında durmasınlar, yalnızlığın esirisin sen.
Bir esaret bedeli oluştu, malum oluşumda.
Varsayımın vardı, malumatları oluşuna.
Çökmüştü bedenimiz, öfke hala vardı yazışında.
Hafızana unutturamadın, kalbinden geçirme sen.
Hızla geçip giden yılların ardından,
Yeni bir umuda sarılma pahasına,
Sarsılmıştın hatırlıyorsun, gülümsedin onca olaya.
Dimdik duruyorsun, tökezlemeyi düşünme sen.
Kayıt Tarihi : 28.11.2025 01:36:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!