AĞID-I ÂLİ
İpek al mendilimi oyalayıp yolladım
Bir kez göreyim diye kapıları kolladım
Can çekildi elimden göz yaşımı salladım
Gönüllü yazılmışsın daha gelmeden sıran
İki cihan gülmesin benim Ali'mi vuran
Kınalı sarı saçın bayrak gibi al olmuş
Attığın her bir adım gonca verip gül olmuş
Derler ki göz yaşlarım damla damla sel olmuş
Cepheye mi gidermiş on beşe yeni giren
İki cihan gülmesin benim Ali'mi vuran
Rabbim bir daha göster o masmavi gözleri
Silinmesin yüzümden nigâhının izleri
Esen yel getirir mi bal kokulu sözleri
Açılmasın olur mu Elif kız ile aran
İki cihan gülmesin benim Ali'mi vuran
Pulladım ak mektubu gelin olacak bu yaz
Yüreğime çığ düştü bağrımda söndü ayaz
Hayaller şehit şimdi kefenler kardan beyaz
Tutuşup yanmaz mıymış haberini getiren
İki cihan gülmesin benim Ali'mi vuran
Bir şarapnel ok olup sinesine saplanmış
Göğsünde duran mushaf kızıl ile kaplanmış
Cennetin çiçekleri bir araya toplanmış
Bağıma hazan düştü, can evim oldu viran
İki cihan gülmesin benim Ali'mi vuran
Giderken kestiğin o perçemi saklıyorum
Cennet bahçelerinden gül diye kokluyorum
Vuslat mahşere kaldı, ben öldüm bekliyorum
Bilemedim, ölmezmiş vatan için can veren
İki cihan gülmesin benim Ali'mi vuran
Ay ve yıldız kanatlı, bin semavat atına
Yüce mevlâdan davet, çık şehitlik katına
Kanınla mühür vurup şehadet beratına
Mihr-i mâh arasında aşkla kıyamda duran
İki cihan gülmesin benim Ali'mi vuran
AHMET YILDIRIMTEPE
Ahmet YıldırımtepeKayıt Tarihi : 20.5.2024 21:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!