Birgün öyle bir akşamdıki
Tavandaki arıstak kırk mumluk ampulle sallanıyordu
Radyodaki parçalar sessizliği yok ediyordu
Bizi gören sadece duvarlardaki resimlerdi
O resim çıblak bir kadındı
Pencere perdelerle kapalı
Bir noktaya
Dalıyor gözlerim.
Dalıyor gözlerim duvardaki noktaya,
Baktıkca deliyor sanki
Ve geliyor üzerime duvarlar...
Bir örümcek acelece örüyor ağını,
İlk kez tattım
Gecelerin bu kadar
Uzun olduğunu
Hele yanlızlığa
Söylenecek söz
Bulamıyorum...
Bir gün geriye dönüp bakarsan
Uzun bir yol katettiğini
Anlayacaksın
Alıpta getiremediğin hatıralarına
Dönmek isteyeceksin
Fakat
Ansızın dalıyor gözlerim
Sensizliğe
Tüm hatıralar bir bir canlanıyor
Yokluğunda
Ve tatmak istediğim an
Bir buruk acı kablıyor yüreğimi
Bir kahkaha atmak geldi içimden
Son dubleyi çekerken
Bir hıçkırık geldi içimden
Çekmekte olduğum sıgarayı içerkek
Neden sona erdi içki masası
Yoksa zamanmı durdu
Her sabah
İçimde
Sönmeyen bir alev
Coşkuyla kalkan gözkapakları
Parlak beyaz ortasında
Bir zeytin tanesi gözlerim.
Soğuk bir kışın hazırlığında
Geniş kaldırımlarda hızlı adımlar
Küçük havuzların buz tutuşu
Otomobillerin buharlı öksürüşleri
Ve düşlerimin şehri
Akşam olmadan karanlığı bastıran kirli hava
İlk kez bekledim
Kapı zilinin çalmasını,
İlk kez dinledim
Radyodaki opera müziğini
Doyumsuzca,
Sabah olsun dedim durmadan
Hiç duymamıştım bu sözcüğü
Duymuş olsamda yaşamamıştım
Bana birşey hatırlatmazdı
Önceleri...
Sadece radyoda şarkılarda
Duyardım.-ayrılık kolay değil onu gel sen bana sor..-
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!