**“Hangi kuş,
kanadını kıranı affeder.?
Gökyüzünü ev bellemiş bir can,
özgürlüğünü elinden alanı
hangi dua ile bağrına basabilir?
Uçmak, yaratılışının şarkısıyken
göğe uzanan hayallerini yere düşüreni
hangi rüzgâr unutturabilir?
Toprağından çekip koparanı
hangi papatya bağışlar.?
Her sabah güneşi ilk o karşılar,
çiy damlalarının serinliğini ilk o duyar.
Köküyle konuşan yağmurun sesini,
toprak ananın yumuşaklığını,
bir el darbesiyle yüreğinden alanı
hangi bahar affedebilir?
Ve hangi özür,
bütünüyle soğumuş bir kalbi
ilk günkü gibi tekrar ısıtabilir?
Sözler bazen sadece ses olur;
kalbe değmesi için,
dilin ateşi değil, yüreğin dürüstlüğü gerekir.
Ama bir kez buz kesmişse insanın içi,
ne dokunuşlar ne kelimeler
o eski sıcaklığı döndürebilir.
Bir kez kırılan yerde
hep bir sızı kalır;
sararsın, sarmaya çalışırsın,
zamana teslim edersin ama
dokunduğunda titreyen o çizgi
hiçbir zaman tamamen yok olmaz.
Çünkü telafisi olmayan şeylerin
affı da olmaz…
Geri döndürülmeyen zamanın,
bir daha açmayan çiçeklerin,
tekrarı olmayan anların,
bir kez bile isteye incitilmiş bir kalbin
affı, hiçbir kelimenin içinde gizli değildir.
Bazen insan affetmezliğinden değil,
yıkılışının ağırlığından susar.
Bazen gitmek bir tercih değil,
dayanamayan kalbin zorunlu yoludur.
Ve en acısı da şudur ki:
Kimse duymasa bile,
içinde bir yerde hâlâ kanayan o yara
sana her gün
‘Artık hiçbir şey eskisi olmayacak’
diye fısıldar…”**
@dsız..
@dressiz mektuplar✍️✍️✍️
Kayıt Tarihi : 27.11.2025 23:38:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!