Şah-ı devran tüm cihana duyurmuş
Sanırdım ki bazımıza acımaz
Katlimize cümle ferman buyurmuş
Çoğumuza azımıza acımaz
Ahdetmişse kellemizi biçmeye
Aman vermez yağmurda su içmeye
Kendimizden geçtik amma geçmeye
Oğlumuza kızımıza acımaz
Dağ başında deli gibi dönsek te
Zemherinin ayazında donsak ta
Cana gelip defalarca yansak ta
Külümüze közümüze acımaz
Haber alıp taş kesildi sevinen
Hiçe döndü varlığıyla övünen
Kırk gecedir kapısında dövünen
Kan ağlayan gözümüze acımaz
Akıllıyı divaneye çevirir
Ağaç gibi birer birer devirir
Üfleyince yelden yele savurur
Zerremize tozumuza acımaz
Sebep bulur göz üstünde kaşıma
Fırsat vermez ekmeğime aşıma
Dört mevsimi zindan etti başıma
Yazımıza güzümüze acımaz
Ne ettiysek af gelmedi makamdan
Bela düşmez oldu benim yakamdan
Oğlum kızım zaten gelir arkamdan
İtimize tazımıza acımaz
Biz gittikten sonra fırsat olursa
Murat alsın kim dünyadan alırsa
Vallahi biz değil bizden kalırsa
Çulumuza bezimize acımaz
Aşığını göremedi maşuğu
Terk eyledi beşikte ki beşiği
Merhameti için tutsak eşiği
Yere sürsek yüzümüze acımaz
Kerem etmez şu fakirin haline
Versem dönüp bakmaz dünya malına
Doksan koçu kurban etsem yoluna
Al kınalı kuzumuza acımaz
Seferiyim can adadım o şaha
Ölüm var ha akşama ha sabaha
Ben söyledim işte vakit var daha
Sazımıza sözümüze acımaz
Kayıt Tarihi : 8.4.2010 01:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!