Yaşadığımız dünya haksızlıklarla dolu
İki yarım kürede, iki farklı dünya var
Kuzeyle güney farkı gündüzle gece kadar,
Ateş, ateş böceği, ya siyah beyaz kadar.
İnsanlar ölüyorken açlıktan, susuzluktan
Gözyaşları dökmeden,
aşk acısı çekmeden,
Beni anlayamazsın.,
taşa düşler ekmeden.
Ona buna sorsanda,
Ne güçsüz ezilip hor görülmeli,
Ne güçlü haksızca kayrılmalıdır,
Öyle bir adalet tesis etmeli,
Sağlamlar, çürükten ayrılmalıdır.
Varlığı, sürekli eden dirliktir,
Sen Davraz'ın zirvesinde kar gibi,
Uzak durdun, yakınıma gelmedin.
Hasretin içimi yaktı kor gibi,
Yanmayınca yandığımı bilmedin.
Sevgi desen, şefkat desen küçücük,
Uyanık rüyalarım
Yediden yetmişe kadar,
Refah ve mutlu insanlar,
Yükseliyor fabrikalar,
Yüz milyonluk Türkiye’mde.
Elif, Kezban tatlı sözlü,
Ayşe, Fatma güler yüzlü,
Arzu, Hilâl hafif nazlı,
Hepsi birbirinden güzel.
Arzunun siyah saçları,
Boynumu bir sözün eğdi,
Gidiyorum cennet gözlüm.
Göze geldik nazar değdi,
Gidiyorum cennet gözlüm.
Çok üzgünüm biliyor hak,
Gönlüme Gelsin Bahar
Hissemi, almışım ben,
Her acıdan bir parça.
Bunca yıldır çektiğim,
Aşacağız dağdan, düzden,
Zaman alsa, geç olsa da.
Dert bizimse derman bizden,
Bulacağız geç olsa da.
Gurbet bin yıl sürmez öyle,
Üç kıtada şanımız var,
Oğuz diye sanımız var,
Üç yüz milyon sayımız var,
Var kardeş var ya kardeş var.
Tarih boyu nimimiz var,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!