Ezelim yok, ebet bilmem köleyim
Edep kim de adap nerde bileyim
Kulluk hani, yapamadım nasılmış
Boyun büküp Ram olmak ki; asılmış
Zikri ile dilim şişse, değer de
Meçhul Gemi
Ahvali bilinmez bir meçhun gemi
Binipte giderken görülmez yönü
Hayrına olmaz ki milletin hani
İyiyi göstersem dönermi önü
Ne deyim
Hüdam vermiş cismimi,
‘’O’’ çizmişti resmimi.
Beğenmezsen ismimi,
Verene sor nedeyim.
PERİLERİN ŞEHRİ
Mazi kokar cümle toprak
Minareler haykırıyor; hak
Allah adı gönlüm de bak
Uluların şehrisin sen
Gülşenim Gülüm
Giderken diktiğim güllerim soldu,
Açmadan çiçekler, ömrü mü doldu?
Ayrılık gönlümde suzanım oldu,
Vuslatı bilmedim; gülşenim, gülüm.
Felek vurmasın sillesin! ! !
Felek vurmasın sillesin; döne döne dönersin.
Mevlana gibi dön bu gün; Gönüller de yanarsın.
Hakikatinin özünde, yokluğunda var olsan;
Kaybedince kendini “O” nu bulur kanarsın
Geldi Şükür Kadir Günü
Geldi şükür kadir günü,
Kadrin bilen bulur onu.
Binbir ayın birtek sonu,
Geldi şükür kadir günü.
Türk’ün yılmaz, yorulmaz doru tayları;
Şahlanır gerince, kirişle yayları.
Kazasız geçmiyor günleri, ayları.
Sürün yiğitler sürün, gelecek bizim;
Delecek oklarınız zulmeti sizin.
An içinde, az kalmışım
Dönüp baktım, koca ömrüm;
Bir yüksüğü doldurmazmış!
Dağlar kadar yüce gönlüm;
Arzularım, o(ng) durmazmış.
Beklenen Nesil
Küheylan bekledim on yıllar boyu
Dirilip kalkacak; o altın soyu
Ateşi, kandadır; lavlardan koyu
Şahlanır yeniden görürsün onu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!