Akşamlar rakılar laflar... burdan çıkınca
Gün ortası bana da uğrayalım bir bir
sağıma soluma, olmadı, üstüme başıma
gönlüm şurda, aklın bir sokak ötesindedir
eski bir bulutların yeni bir sağanağından
Seviyorum seni, ölümsüz bir meyvenin
zamanlara eşit yüzyıllardan bu yana
benim de pırıltılı diş izimi taşıyor
güneşli geceler ağacında sallanan elma
Seviyorum seni, de ki,tenin gözeneğinde
Bunu sana nasıl söylerim
her şey bitti! Bittiyse eğer
günün artık saatlerine benzer
yürek kelimesi pervaneler denli
kıvrılan o kısa yol
ve masamızdaki kırılacak o şeyler
Unut bildiğin tek türküyü
suyu kıskanmayı bırak
ateşi düşünmeyi
o sana aldırmıyor
Bak nasıl da duruluyor aşağılarda
Ne zaman sulara sorsam su diliyle seni
Elinde yüreğini kamçılayan bir kitap
Seyhan kıyılarındasın
Yüzünü saçların kucaklamış yine
Orhan Kemal’in sıcaklığındasın
Diyorum ve seni izliyorum hiç erinmeden
dokunduğun her çalıya bir tutam yapağı bırakarak
soyunup serildiğin kumsala ulaşıyorum
senden bir adım sonra ancak
Kâşif dediğin sevdiğinin acemisidir
Bu benim esrik yazım durmadan yalpalıyor
derinliği bulandıran kıpkızıl mürekkebim
çağırır gibi sessiz bir gülümseyişle
bir şeyler mırıldanıyor anlamıyorum
Sanki gelme diyor, sanki gel diyor
Seni, suların göğe çekildiği mayıs getirdi bana
seni, Etlik bağlarında saçları örülen güzel zeytini
daha günler lâzım, daha aylar, daha yıllarca göreyim
sevda takvimine olur olmaz takılan bakışı hoş gör
ister ki askıda kalsın güne, gölgende dursun zaman
tutunacak bir dal arayan asası kırık kalbim
-Mahmud Derviş'e -
Yağmurlar da diner, ölür gibi sonunda
Gecede bir yıldızdır hüzün yanar da söner
Acıya süreğen yurt olamaz insan
Bulut olup dağılır içimizdeki keder
Uzun bir yola benziyor aşkımız, kıyısında
biri durgun biri çalkantılı iki deniz
uzun bir yola benziyor aşkımız, esasında
yol alsak da yolcu falan değiliz
Öylece oturuyoruz ayın altında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!