Azerbaycan, yüce dağlar başısın,
Şehriyar’ın gözlerinin yaşısın,
Karabağ’ın otuz yıllık düşüsün,
Gör, al Karabağ’ı Can Azerbaycan!
“Kahraman evladın şanlı vatanı,”
Celal Baba ne işin var Ayaş’ta?
Vakit darda gönlün yolda hem yasta.
Bıkmadın mı gurbet elden bu yaşta?
Dön gel köyümüze bitsin bu hasret.
Celal Baba terk etmesen vatanı,
Celal Baba memleketten haber var,
Eski çamlar bardak olmuş duy beni.
“Dön gel dedim köyümüze” gelmedin,
Eski çamlar bardak olmuş duy beni.
Bacalarda kırlangıçlar ötmüyor,
Arzıendam ile çıkıp gelirsin,
Her akşam semada sahne alırsın.
Nice meçhullere ilham olursun,
İşin gücün yok mu, terane misin?
Çocukken seninle hep hayal gördüm,
Gönül gülşenimin solmayan gülü,
Sen hazan oldun da ben solmadım mı?
Ne baharım bahar ne de yazım yaz,
Sen hüzünlendin de ben dolmadım mı?
Aklım ermez seni tarif etmeye,
Kökez suyu şifalıdır akarken,
Türküleri yürekleri yakarken,
Koç Köroğlu Kırat’ından bakarken,
Geç olmadan terkisine bineyim,
Cici Taksi Durağı’ nda ineyim.
On yıllardır biliriz bölgeyi gerdiğini,
Ayan beyan görürüz işaret verdiğini.
Yine tekerrür etti ısrarla duymamışız!
Bilimsel verilere hakkıyla uymamışız!
Benim uslanmayan divane gönlüm,
Baharda bir başka yazda bir başka.
Her çiçekten ayrı ayrı bal ister,
Zemheride başka güzde bir başka.
Kavli karar verip çekip gitmiyor,
Haksız kazancına varlık diyene
Açlığa, yokluğa dirlik diyene
Kardeş kavgasına birlik diyene
Aklımdan geçeni sen söyle Derdo!
(Yazıklar olsun)
Aşkı sadakatle gaye bilenler,
Lisanıhal ile dile gelirler.
Mansur’un dar’ına gerseler bile,
Erkân-ı sohbetle dile gelirler.
Muvaffak olunca hükm-i ezelle,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!