Hani sordun ya; hasret mi vuslat mı
Çoğunda bitirir vuslat hasreti
Amma söz konusu sen olunca
Vuslatın dahi yeni hasretlerimdir.
Geçen; kayboldun dedi bir dost
Her sonbahar kaybolurum ben
Usulca, sessizce uzaklara...
Mesela çıkarım hakim tepelere
Seyre dalarım doğanın uykuya dalışını
İnerim kurumuş akmaz bir dereye
Haydi oğlum al sazı ele.
İnleyen bağrını ver yele.
Zambaklar açarsa hele.
Adem bir dokununca tele.
Nağmeler yükselir göğe...
Burası Dünya, buradan daha öte var mıdır.
Şu rüyalarımı süsleyen bir new yar mıdır.
Karşı dağın zirvesi sis mi yoksa kar mıdır.
Ufukta görünen ikinci bahar mıdır.
Bilmem bu aşk-ı muhabbet nedendir.
Selam verince herkes sana pervanedir.
Nereye gitsem tüm canlar elpençedir.
Herkesin sözü; "Başım gözüm üstüne" dir.
Hizan, 05:53, 04.10.2013
Kahve saatim... yalnızım yine
Merdivende yaklaşan ayak sesleri,
Sen olsan be güzelim...
Ansızın beliriversen kapımda
Hani geçen bahar sahilde,
Ilık ılık yüreğime akıverdiğin gibi,
Bu dem ömrümün sonbaharıdır.
Şu yağan Nemrud'un ilk karıdır.
Acep vuslata daha var mıdır.
Burası Tatvan göl kenarıdır.
Isınınca uzarsın gündüz gibi
Soğuyunca çekilmezsin kış gibi
Zamanla eskirsin vefasız dost gibi
Kaşara çok benzersin be hayat.
Kimine kuyruk sallarsın kelp gibi
Sorarlar: Leyla'n kim eyyy Mecnun?
Derim; ne kıymeti var?
Mecnun ben olduktan sonra Leyla kime ne...
Vardır elbet her Mecnun'un bir Leyla'sı.
Bazan hayal, bazan gerçek.
Kimi zaman dün, kimi zaman bugün.
Sol yanım eksik bugün... Aynı dün.
Gittin, uzaklardasın, bilinmezdesin
Olmuyor ki ben sensiz, sen bensiz
İçim acıyor; kim bilir ne hallerdesin
Sen yoksun, gelmez bahar buralara
Dedim; dökeyim derdimi mısralara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!