Ben hem canana, hem cana küstüm
Gayri bana, dost olacak bir yâr kalmadı
Sığınağım yıkıldı, gök üstüme çöktü
Sen ise bana gelme diyorsun, deme
Ne inciye uzandım, ne zümrüt gördüm
Çelimle, çöpümle kapına geldim
Sen de olmayan, ne var ki bende
Heybeni şuraya boşalt diyorsun, deme
“OL” emrinin titreşimi hâla içimde
Ben ise, olamamanın korkusu içinde
Her yanım eksik, yarım yamalak
Sen ise bana tam gel diyorsun, deme
Benim boyam çerçevemi çoktandır aştı
Tualim de renk renk, aklım karıştı
Dermasız elime bir fırça verip
Kendi alemini çiz mi diyorsun, deme
Karşında, dil bilmeyen, bir el gibiyim
Sağırım, dilsizim, bir lal gibiyim
Ferasetim denizinde bir damla etmez
Huruf-u mukattaa yı çöz mü diyorsun, deme
Çember çember, ilmin ile çevremi sardın
Bana beni gösterip, benle uyardın
Küçücük gönlümü aşk ile sardın
Artık kozanı yırt mı diyorsun, deme
Deme, deme ki karşında bir yüzüm olsun
Af dileyen bir sözüm, ağlayan gözüm olsun
Merhamet dilerken, yüzümde hüzün olsun
Deme ki, karşında dikilecek kadar bari gücüm olsun
Ali Doğanay
Kayıt Tarihi : 8.4.2025 21:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!