Köyde yaz sıcağı, çocukların alnında ter değil—merak boncuğuydu. Acur kabakları, tarlanın kenarında büyürken, biz de kendi bedenimizi tanımaya çalışıyorduk. Ama ne kitap vardı, ne rehber. Sadece çamur, su, söğüt dalı ve birbirimize anlatamadığımız kıvımsal dürtüler.
Acur oyulurdu. İçi boşaltılır, çamurla sıvanır, suyla kayganlaştırılırdı. Sonra o delik… Bir evrenin kapısı gibi açılırdı. Ama bu evren, utanılacak değil—keşfedilecek bir yerdi.
Söğüt dalı kavlatılırdı. İnce lifleriyle su yolu yapılırdı. Ve biz, o su yolunda bedenimizin ilk yankısını arardık.
Oğlaklar bakardı. Kuzular gülümserdi. Ama biz utanmazdık—çünkü doğa da utanmazdı.
“Doğa, utanmayı bizden sonra öğrendi.”
Ve o anlarda, nefsimiz değil—merakımız çalışırdı. Ne yaptığımızı bilmezdik ama ne hissettiğimizi çok iyi bilirdik
İbrahim Şahin 2Kayıt Tarihi : 9.7.2025 18:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!