(“Çünkü kimse bir dilekçeyle doyamaz.”)
Bir somun ekmekti bütün düşü
Şose boyunda, rüzgârın alnında yürürken
Ne çaldı,
Ne dilendi
Sadece bekledi —
Adını bile unutmuştu umudun
Cebinde bir dilekçe
Kalbinde, çocuklarına yediremediği süt
İki öğün düşle yaşayanlar geçti yanından
Kimi kaçırdı gözlerini
Kimi indirdi başını
Düştü olduğu yere
Bir çöp konteynerine yaslanır gibi
Gövdesi toprağa, başı boşluğa
Ve not düştü kader:
“Açlıktan ölen son onurlu adamdı bu.”
Televizyonda aynı anda
Ana muhalefet lideri bağırıyordu:
“Bu böyle gitmez!”
İktidar sözcüsü de aynı tonda:
“Bize laf edeni yargıya verin!”
Birbirlerine bağırırken ekranlarda
Halkın sesi hâlâ kısıktı
Oysa bu bir kavga değildi
Kayıkçı tiyatrosuydu sahnelenen
Al gülüm, ver gülüm
Ve gülmeyen bir halk…
Halk sustukça
Onlar konuştular hep
Halk öldükçe
Onlar seçime hazırlandılar
Bir çocuğun aç karnı önünde
Konuşulmazdı demokrasiden
Ama konuştular
Çünkü açlıktan ölenlerin sesi
Oy pusulasında çıkmazdı.
Kayıt Tarihi : 30.7.2025 11:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!