Gidiyor melekler,
Tek tek Gazze'de.
Ölüyorlar açlıktan,
Ölüyor bebeler, ağlamaktan.
Uzatıyor elindeki boş tabağı,
Nefesi kokan babasına,
Karın duvarına yapışan,
Midesi, kıvrım kıvrım,
Kıvranmakta.
Son kırıntılar da kalmamışsa,
Neyle avutur çocuğunu,
Bir baba?
Masallarla,
Masallardadır hep çikolata,
Donatılır sofra,
Sihirli bir çubukla,
Kızarmış tavuk,
Sıcak yahninin kokusu,
Çeşit çeşit meyveler,
Kremalı pankekler,
İnanır küçüğü,
Anlatılan her masala,
Karnı zil çalsa da,
Batırır dilini,
Soğuk, boş, porselen tabağa.
Kemikleri parmakla sayılan
Kuru, sıska çocuk!
İstemez miydi keyifle,
Top şekerini yalamak,
Külahta dondurmasını,
Arkadaşından kaçırmak.
Açlıktan midesi küçülen,
Gözleri büyüyen çocuk,
Gözlerindeki dehşet,
Değil senin,
İnsanım diyen, gezinenlerin.
Birimiz, hepimiz için,
Hepimiz, birimiz için,
Yaratılmadık mı biz?
Düşündükçe kimsesizliği,
Umursamazlığı,
Birkaç iyi insandan başka,
Tıkanıyor midem,
Yuttuğum her lokmada!
Kayıt Tarihi : 10.9.2025 16:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!