“Kızıllığı ile güneşi dahi kıskandıran kan kırmızı süveterinle, bize yemek yemeye gelişini anımsar mısın? ”
O günün akşamı, çekildiğinde herkes odasına,
Dört mısra damlamıştı, hasretinden defterime.
Kulun, kölen olacağımı, sana tapacağımı,
Nasıl da sevdiğimi anlatan vakti ile,
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Devamını Oku
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.