Abdullah Tüzün Şiirleri - Şair Abdullah ...

Abdullah Tüzün

Sen gür selinle doluşsan
bana icaz geliyor;
Sen mürselinle konuşsan
bana mecaz geliyor

Devamını Oku
Abdullah Tüzün

Her kim'ki vatana ihanet eder
öder bedelini,nihayet öder
tarih iflah etmez,tarih affetmez
Ondan ikbal çalan,istikbal öder

Devamını Oku
Abdullah Tüzün

Edep ya hu dedim,ya Allah!dedi
Al bu kese dedim,hay Allah dedi
Para dedim para,vay Allah! dedi
Keseyi kaptı da,ya Abdullaaah dedi

Devamını Oku
Abdullah Tüzün

Tuttuğum dal kırıldı,elim boş gibi
Deli gönül yoruldu, garip kuş gibi
Baharım yazım bile, bana kış gibi
Bedduam mevsimlere, yollara benim
.....
Bir şaşkın yâr elinde, içim kan ağlar

Devamını Oku
Abdullah Tüzün

Ah! ne deryalar gördüm, ne deryalar bilseniz;
Kimi deli coşarken, kimi ölü bir deniz:
Ben Fırat Nehri gibi ağlarken sessiz sessiz,
Gözü yaşlar içinde düştüm derin sulara...

Ah! dedikçe başıma neler geldi ah! neler;

Devamını Oku
Abdullah Tüzün

Mahkum etti bir zalime, zulmete kattı felek
Vurdu beni yerden yere, arşından attı felek
Bir zalimin günahına, yakıp ziyan eyledi
Zebun eyledi gözlere, başından attı felek.
Gökten bir yıldız diledim, yerde tur attı felek
Ömürden ömür meledim, güne kur yaptı felek

Devamını Oku
Abdullah Tüzün

Bana gel diyorsan eğer
Dertli başım arşa değer
Değse değse taşa değer
Her atmada,başındayım
.............
Her varışım seni ağlar

Devamını Oku
Abdullah Tüzün

Ey! benim hasretim, gönül sürurum
Sevda bereketim, gel ey göz nur'um
Kalbime doğan o, gözlerin gibi
Gün olsam sana doğmaya mecburum.
Kalbim sende kurulur bende atar
Dilim söz edip sazım nağme katar

Devamını Oku
Abdullah Tüzün

En usta elimle, alıp götürdüm
Bal'a anzer diye, tüm petekleri
En susta halimle, çalıp götürdüm
Sana benzer diye, tüm melekleri

Kerbelâyı sızım, sızım sızlattım

Devamını Oku
Abdullah Tüzün

Bir türlü durulmuyor, şu gönül savaşlarım
Yay gibi bir gerilir, bir çatılır kaşlarım
Sığmıyor yatağına, sığmıyor göz yaşlarım
Bendini yıkıp geçen, Meriç Nehri gibiyim !...
Figan edip yanmasa, aşkı ne anlar gönül
Buna ne gün inanır, ne çağlar, ne de ömür

Devamını Oku