Ve yırtık sokakların edasıyla yürüyordu,ayağında uzun topuklularıyla hatun. Sevecek ne buldum, bilincimi mi kaybettim. İlaçların etkisi herhalde, mümkün mü bunu sevmem? demek istesem de. Seviyordum!
O dalgalı saçlarının sallanışı rüzgarı kıskandırırken,asaleti asfaltı ortadan ikiye bölüyor gibiydi. Ah kimse dönüp sallamıyordu ya,bir bana böyleydi…
Sevmek işte..
Bir haykırış vardı ötemdeki sokakta ya da ben öyle sanıyordum.
Kırılgan beynimin kaldırmadığı kadar sessizdi sokakları buraların..
Ötesi zor, gitmesem olmaz.
Sanki yok olmuş bir şehri tek başıma kurtaracakmışım gibi psikolojim..
Kalmak,ağzımdan çıkabilecek son cümle gibi gelse de.
İçime cuk diye oturmuş anıların,kalbime verdiği itaatler kalmamı işaret ediyordu.
Suskunluk hali bünyemde tesiri olan ilaçların bile yardımcı olamayacağı bir hal almıştı. Psikolojik mi ! Tabiki Hayır tamamen benim isteğim.. Hataydı.. 17 yaşında başlamıştı. Öldü, çocuk.. En azından içimde öldürdüm. Cehenneme vip bilet için kesinatım vardı artık. Ama günahım? İçmek,sevişmek..
Yeterli değildi.. Zarar vermem gerekiyordu.. Bu sefer kendime değil..
En azından insanlar gördüğünde ürkmeliydi,şeytan bile rakip görmeliydi. Rahatsız olmalıydı ..
Umut; benim için anlamını çoktan yitirmişti..severken biraz vardı... Sadece bir kızı sevmiştim zaten,ona bağlamıştım. Olmaz deyince,soyunu sopunu biçiyim diyerek o işten de çekmiştim eli ayağı. Sevmek; manası büyük ama hiç bir avantajı olmayan insanların gidip güzel kızlara iş olmasıydı bana göre. Olmazdı genelde.. Oyalardı kız kısmı. Erkekse kanar gittiği yere kadar,sonra bir gün ya tekme ya da başka erkekler..
Sıradan olmak asıl farklılıktı bu hayatta.. bir rock'cu rap'ci veya bir enstrümana yoksa merakın kimse sallamazdı gençsen.
Ben şairdim,en azından kendi ölümümü tasvir edebilecek kadar kaleme bağlı elim.. Sevmek ve mutlu olmak.. Eğer olma ihtimali bile varsa gözümde değerini öngörmediğim iki kavram. Çünkü ben bir şair ya da yazarım..
Ben seni hep düşünmek istiyordum sevgili..
O kadar sıradandım ki halbuki seni düşünmem
Pazar günlerinden öteye gidemiyordu..
İşten,yorgunluktan,dertten..
Ben seni sevmek istiyordum,
gündüzüm gecem ol istiyordum.
Gecelerin verdiği bir ilhamla yazıyordu ellerim,bugün doğmuştum.. Ki ne doğmak,sanki mahkeme tarafından yazılı bir tutanakla idamıma karar verilmişti doğduğum gün. Yazdıklarının kuvveti boynuma bağlanan bir halat.. ve altımdaki sandalyeye tekme sallamayı bekleyen bir cellat gibi ağzından çıkanlar..
Yaşıyordum,şükür etmek yerine küfür ederek tabi.Görmek istediğim bir cehennem vardı. Alevinin sen kadar etkili olduğuna inandığım.. ya da cennet.. Cennet mi? Senin yüzünden giriştiğim günahların haddi hesabı yokken cenetten bahsetmekte güldürmüştü.Gülmek uygulamaya geçirmek için bugünleri beklediğim,bünyemde acıya dayalı olarak gerçekleştirdiğim bir şeydi. Ne içtendi ne samimi.. Doğaüstü güçleri olan bir çizgi film karakteri gibi hissetmiştim ardından olanların, acıyla kaplı bir adamdım lakin.
Aynaya bakmıştım,parçalanıyordum yavaşça.. Gitgide düşüyordu yüzüm,gözaltı torbalarım kendini aşmış.. yirmi bir olmuştum halbuki,ruhum seksen,doksan,ölü..
Düşünecek neyim kaldı diye düşünmekten bile kafayı yemek üzere olan bir insan oldum.
Aklıma sen de geliyorsun dertlerimden kalan zamanlardan demek isterdim.. Tüm derdim sen olmasaydın taa ki
Ne çok güldürmüştüm seni,ne çok ortak noktamız vardı..
Bir hayata ortak olamadık ama..
Anlamını yitirmiş şeylerin sayısı daha fazlaydı. Vazgeçtiğim,unuttuğum ya da unutmak için yırtındığım..
Gitmen; unutturmaya teşebbüstü,bu da cinayete meyillendirmek.
Ya da ne bileyim. Gitmen,hiçbir şey bile olamadığımın tescili..
Bazen öyle geliyordu ki,
şiirin en güzel cümlelerin yanında gereksiz sözcük gibi hissediyordum. Yani yalnız..
Gerçi ben sen varken de yalnızdım,şimdi bu intihar kokan anılar niye.
Ve ermeyen aklımla sevdim seni yine,
ne düşüncelerime sığdı güzel yüzün.
Ne aklımdan çıktı..
Ortada mal gibi bırakılmış vaziyetteydim ya,
sevsem diyorum başkasını, sevilmiyor..
Ya sen uğruna?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!