eylül kokuyordu geceler sidelya,
camlar kırılıyordu,yağmurlar koşuşuyordu,
alsancak garında sevgililer şaraplarıyla bekliyordu,
şaraplar kızılcık kokuyordu,
bostanlıda vapurlar sarhoş gibi sallanıyordu,
efeste yıldız çiçeği açıyordu,sen eylül kokuyordun.
gece yorgun, sen yorgunsun müjgan.
sana gitme demeyeceğim, adını sen koy müjgan,
mütemadiyen aklıma yine gelir o kaldırımlar,
hayır! müjgan
söylemeyeceğim,
böyle gitme..
Üç kişiydik,dördüncüsü gelmemişti henüz,
oturduk bekledik,çaylarımızı içtik,
son çaydı içilen,bu eylülde gitmeden,
son tekerlek sesiydi uzaktan gelen,
vedalar hüzünlüdür,helalleşmeler,
böyle mağrur durma dostum; içini çekme,
İzmir ağlıyor,
Biyerlerde bir kız ıslanıyor,ben bilmiyorum kim!
Sokaklar sel,bergomatlar damla damla ıslanıyor,
İzmir ağlıyor,biyerler de bir kız başkasıyla ıslanıyor!
Ben bilmiyorum kim,
Mavi şalı yağmur damlası,yanında biri ıslanıyor!
Kalimera...
Dar sokaklardan caddeye acilan arnavut kaldirimlar islak ve magrur
yunan sirtakisi yankilanir kulaklara balikci lokantasindan,
ilerden gelir deniz kokusu,
ah! kalimera. ben burdayim diyorsun ya seni farketmeyenlere inat bagiriyorsun ya hani magrur ve bir okadar islak,
sen kimsin kalimera? ?
Sokaklar kasım
Sonbahar sarı
Yağmurlar nisan
Tekrar tekrar yazsa kızılın rengi
Tükenmeden avucuma yazsa
Çehrende yıldırımlar çaktıran
Ve koyu eflatun sessizliği bürür ortalığı
Gözlerin diyorum Nalan
Gözlerin gece karanlığına ılık bir esinti verir
Ufak mumların vardır odanı aydınlatan
Pencerenden yayılır kahve çekirdeklerinin kokusu
Ve koyu eflatun sessizliği bürür ortalığı
Hersey Avcumun icine dökülen saçların kadar Yasemin kokar
Niçin beyaz kurdela bağladin
Niçin küçük kız çocuğu Kemik gözlüklerini taktin
Bugün herşey sen
Yasemin.
Adin üç hece uzar dudaklarda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!