Otogarda görmüştüm
Peron yorgunluğu taşıyordu
Bir sondan geliyormuş gibi
Sarmamıştı geldiği yer
Doğduğu yere yabancı gibiydi
Radyoda bir türkü çalıyor
Nasıl da hüzün sarıyor odayı
Kırgın bir yüz ifadesiyle kucaklıyor rüzgarı pencere.
Perdeler gidip geliyor
Acısı bol bir kalp gibi
Öyle bir yol olsun ki sana çıksın
Öyle bir mevsim olsun
Bütün yağmurları sen koksun
Öyle bir coğrafya olsun
İklimi biz olsun...
Ne insanlar kaldı geride
Hikayelerini bilmediğimiz
Belki yitip gittiler bir aşkta
Belki de ömür yetmedi aşka
Bir yanı hep eksik olan
Terkedilmiş evin soğukluğu var içimde
Kırık bir ayna, dökülen duvar boyası gibi
Tabloda yalnızlığa esen rüzgarın,
Odada anıların hüznü var...
Saksıda solmuş hayaller,
Dört duvar ve yokluğun
Nem tutmuş bir kalp...
Çaresizliğe dönen bir mevsim
Bahara çıkmayan bir iklimdeyim.
Sevişen yanımda kanıyor gece
Kırgın saatler yaşıyorum
Dışarda tenha sokak çığlıkları
Şehir sensiz ben sensiz
Sabah içine kapanık bu aralar
Bir tren kalktı yüreğinde
Puslu camlarında yalnızlığın sureti
Maviyi yeşile karıştıran bir yolun,
Son durağında kadın
Dokunsan boşalır yalnızlık gözlerinde
Öyle bir yağmur yağsın
toprak sen koksun.
Çamura da
Islanmaya da razıyım...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!