Ömür geçti saçlarıma tan düştü,
Günüm karardı ruhuma hicran düştü.
Gençliğin külü kaldı şimdi avuçlarımda,
Yanan ömrümden umutlar bican düştü.
Zaman katil oldu gözlerim kurban düştü
Dünyada aldın onca lezzeti,
Ne bıraktı sende melâlden gayri.
Hiç arama başka yerde selameti,
Her lezzet elemli helâlden gayri.
Sahte dünyanın böyledir şerbeti,
İnsan olmak kolay değil, bin bir tecelliye dayanmak var,
Amma aşk ile amma nar ile amma illa ki yanmak var.
İnsan kalmak kolay değil, her an Allah’ı anmak var.
Nefis ordularına karşı bin bir silahla donanmak var.
Aman dilemeye senden yüzüm yok,
Ama senden gayri kapılarda gözüm yok,
Zincire vurup sürükle sen sözüm yok,
Her mevsim ıstırap, yazım güzüm yok,
Gölgem bana küs, ayak izim yok,
Çaresizim, dayanacak gücüm yok,
Cezp olma cihanın cilvelenen cemaline;
Bu vatandan hancı yolcu, han yolcu.
Güvenme gül deren o bahçıvanın haline;
Bu gülistandan gül yolcu, bahçıvan yolcu.
Aldanma gençliğinin suretine;
Dinle ey nefsim kalbinin sesini,
Onu her saniye attıran var.
Aleme dizdiği sanat sergisine,
Göz penceresi ile baktıran var.
Yalnızlığın sessiz sesi duyulur bu şehirde,
Mahşerî kalabalıkların içinde bir ıssızlık.
Bir gemi yol alır dingin bu nehirde,
Yükü yalnız ve yalnız yalnızlık.
Mevla takdir eylemiş boyun eğelim,
Kula düşen boyun eğmek gayri n’eyleyelim.
Bu hayat Allah’a itaat davası başkası değil,
Ey eğilmeye muhtaç yalnız onun önünde eğil.
Allah’a asker olanlara işte sağ yol,
Nur-u Kur’an’dır ancak kainata tercüman,
Onunla haşrolur kalbi ölmüş bir insan,
O Nurla yükselince zuhur eder göklerdeki mizan,
Güneş ve Ay bir uydu O nurdan yansıyan,
Yıldızlar ve ağaçların hal dillerini anlatan,
O Nurla görünür her şeyin hakikati ayan beyan.
Bu hayat Sanii’ne intisap davası, başkası değil
Sadık bir kulsan eğer yalnız O’nun önünde eğil.
O’ndan başkasına içinde olmasın meyil.
Güneşin parıltısı batına layık değil.
Güneşin zatı lazımdır o batına,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!