Buruktu
çerçeveli anılar
kırağı
eliyordu nefesler
o an
solan yemindim
Yollar yorgunuyum bu yollarda
Susuyorum
Suskunluğun ırmağında
bir sandala
Navmaliya şîrîn
şîrîna navber
Min têxin
destarê destîbenav
Di tariyê bêriyê de
hûrik hûrik bihêrin
Zengin akşamlardan kovulan
Lokmasız kimsesiz akşamdı
Gözlerin dilencisiydi
akıyla yıkandı
aydınlığıyla tarandı
Anne, pembe bir gül al bizim aile yurdundan
...........dalgası deniz özlemli göller yöresinin
Ankara göçünden önce gül diyarı Isparta’nın.
Anne, koy bakışlarını sarışın bir yörük gülüne
........................terk edilmiş yârenlerin obasında.
Saten yastıkta dudak baskıları
Gene habersiz elveda öpücükleri
Bizimkisi çıtkırıldım
bir tuhaf geçimsizlik
Sıcaklığın yanımda sen yoksun
Guguklu saatim kime kalk diyeyim
...01.
Şair mi, et ile kemik arasında bir avuç yürektir.
Şiir mi, o yazılmaz ki, yazdıranı sayısızdır..!
...02.
Yazılırken çok cimridir; okunurken cömerttir:
Sen ne anlarsın Selena,
………..ismin gibi söylenmez ki
gün batışlarını aynasından uğurlayan kadın
alna bıçak gibi saplanan ağrıları
sarar başını, ağırdan yakar, iner şakaklarına
Sanki başsız bir bedenle kalmış gibi
Babamın dördüncü, annemin ikinci eşinden, sondan
ikinci çocuklarıyım.Yaşıtım, ışıklı gölgemdir.
-Ömrüm, niçin gölgelisin, niçin ışıklısın? Işık
ve gölgenin yaşamsal oynunda çok canlısın.Gel, kurul gölge-
me, ömür ömre dertleşelim.
Yükselip coşuyorsun, korkutmak için midir!
Çekilene, kaçana tanık olmadım kıyılarında:
Taşların, kumun, ıslaklığın, ak köpüklerin...
Hiçbir şey senden kopup dışarılara gitmiyor
Sana koşmak umudundalar kovmana karşın.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!