iki alamet oldu bak ki şu iki beden
cehenneme atılır onları inkar eden
biri güçlü olmuştu kaldırırdı bin siklet
diğeri aciz kaldı sündüremez bir çiklet
SEN BENİMSİN
gözlerin bir orman
bakışların duman duman
ateş gibi, sır gibi sıcak
yeşil gözlerin..
Tarumar dünyamda çelik bir kafes
Ateş kokuyordu aldığım nefes
Kalmamıştı içimde ne umut ne heves
Güneş gibi dünyama doğdun Rahime
Zor günler belki geride kaldı
SU
ab-ı hayat can verir cana
bir zaman menidir bir zaman kan
toprağa bitkilere can
bir mermeri değil bir dağı yarar
SİYAH VE BEYAZ
dokuz yüzlü yılardan sonra
bir siyah kutu var bizim evlerde
oluk oluk akar siyah ve beyaz
olmadık olaydan haber verir de
Gördüğüm her suret senin yansıman
Ateşin dumanı resmeyler seni
Kapat perdeleri görünme aman
Bu gönül her şeyden kıskanır seni
Yüzüne bakınca başın eğersin
Mevla’m yâr diye O maşuku mu seçmiş
Ben maşuku bulalı on beş asır mı geçmiş.
İnsandır bu gözlerinden akıyordu derd-i hun
Bir eli gönül bahçesine ekiyordu hep zakkum...
TAM ZAMANIN
tanrım vaadinin zamanı geldi
oyun oynarken geldi
bir tank mermisi
duvarın altında kaldı umudum
unuturum
unuturum seni uzun gecede
gözlerim tavanda, gölgelerde
gidersin arkana bakmadan
tutmazsın ellerimi



-
Abdullah Erdem
Tüm Yorumlarsüper