Gönül derin bir göldür
Girmesini bilmek gerek
Ömür şirin bir güldür
Dermesini bilmek gerek….
Hazana çeyrek kala
kavalın yanık sesi
büyülüyor herkesi.
dertli dertli çalarsın
hülyalara dalarsın.
koyunun var kuzun var
bir damla suda fırtınalar koparan
ummanlarda huzuru bulan
martılar gibi çığlık çığlığa
sahillere inen duygularım...
havadaki kuşlar gibi hür olsa da
fistanı morlu gelin
yüreği korlu gelin
hamamdan mı geliyon
gerdanın terli gelin...
bağıma gelen gelin
Yokluğun aylar oldu
Akan yaş çaylar oldu
Şu benim garip gönlüm
Hüzünü eyler oldu...
Şu dağın ardı kayın
Dostluğun ve aşkın ateşini sevginin kıvılcımları yakar.
İhanetin acı rüzgarları da söndürür...
Yarimin gözü ela
Gönül aşka müptela
Saçlarıma ak düştü
Zalim gurbetin kahrını
Çile ile çekiyorum
Ecel şerbetin zehrini
Bile bile içiyorum...
Yokluğunla dolup taşıp
Kor idim küle döndüm
Yar idim ele döndüm
Bağ idim çöle döndüm
Yar sen gittin gideli...
Yazlarım bak kış oldu
yol verdi dağlar bana
kavuştum nazlı yara
sevip sevilelim biz
düşmesin kimse dara...
yarsız gönül bir çöldür
sevgi gönle ilaçtır
seven aşka muhtaçtır
nice insanlar var ki
karnı tok gönlü açtır...
güllleri diken bilir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!