Aaa Ne Güzel Sözler Şiiri - Fahri Bulut

Fahri Bulut
3470

ŞİİR


40

TAKİPÇİ

Aaa Ne Güzel Sözler

AAA NE GÜZEL SÖZLER
Aklını çalıştırarak olaylara geniş açıdan bakıp değerlendiremeyen, hak, hukuk, adalet diye haykırmayan, haklıya haklı, haksıza haksız diyemeyen, yanlış yolda da olsa hep güçlülerden yana olan aydın geçinen insanların, bu ülkeye verebilecekleri hiç bir değerli katkıları olmaz. Öldüklerinde kısa zamanda unutulur biterler...
Yalancıyla kardeş olan, kalleş ile yoldaş olan,
Sır tutmazlar sırdaş olan, dünyada huzur bulamaz.
Gözü açla ortak olan, bir zalimde tutsak kalan,
Sahtekârı dostu bilen, yaşamda huzur bulamaz.
Cahil insanla tartışan, Yobaz tuzağına düşen,
Derdini dertsize deşen, yaşamda huzur bulamaz.
Muhannete muhtaç olan, faize borç para alan,
Ödemekte zorda kalan, hanesin de huzur kalmaz.

Yularlıysa hiç korkma, dört ayaklı hayvandan, yular sızsa kork dostum, çift ayaklı hayvandan. Menfaat, çıkar için, dost görünen düşmandan, bilmediğin bilmeyen, diplomasız cahilden. Gerçekleri görmeyen, gafil ile ahmaktan. zalime biat veren, yağcı ile yavşaktan. Kulların hakkın yiyen, Hakka şirk koşan kuldan. Boz bulanık akarak, bentleri yıkan selden. Allah'la aldatarak, yalan söyleyen dilden. Bağ ve bahçe kurutan mihri can olan yelden.
SEVGİDEN ÜSTÜN BİR SİLAH, HALA İÇAT EDİLEMEMİŞTİR.
AÇAMAYACAĞI KİLİT, GİRMEYECEĞİ GÖNÜL VE FED EDEMEYECEĞİ BİR KALE YOKTUR…

İyilikle, kötülük insan oğlunun var olduğu günden beri vardırlar.
Ve birbirilerinin acımasız, amansız düşmanlarıdırlar. Basan iyilik kötülüğe galip gelmiş, basan da kötülük iyiliğe galip gelmiştir. Zamanımızda bu mücadele çok çetin sürmektedir. Biri birileriyle acımasız, kıyasıya savaşmaktadırlar. Dileyelim de iyilik, kötülüğü yensin. Ülkemiz barışa, huzura kavuşsun. Milletçe çok derinlerden bir ohhhhhhhhhhh çekelim. Şayet kötülük iyiliği yenerse, yeryüzünün cenneti Anadolu'muz da yeryüzünün cehenneminde yaşarız...
BEDDUACI VE DUACILAR
Türkiye halklarını karpuz gibi ortadan ikiye böldüler.
Bir tarafta açlar, açıklar, yoksullar, sahipsiz ve ezilenler sersefil ağlayarak aç ölmemek için Pazar atıklarıyla beslenmeye çalışanlar, üşümemek için bitpazarlarından giyinenler. İktidara biat etmedikleri ve rakip oldukları için, suçsuz, günahsız zindanlara atılanlar. Yazamayan, çizemeyen aydınlar, bu zulüm düzeni bitsin diye Allaha yalvarıp durmadan beddua edenler. Diğer tarafta karınları hep tok, sırtları hep pak bu düzenden faydalanarak, vurgundan, kapkaçtan, ranttan sıfırdan oldukça zengin olanlar.
Bu düzen hep böyle devam etsin diye, Allaha durmadan dua edenler.
Dilerim beddua edenlerin duaları kabul olur. Hemen seçim kararı alınır sandığı milletin önüne getirirler. Beddua edenler mi, yoksa dua edenler mi kazanır hilesiz bir seçim yapılırsa göreceğiz. Gönül ister ki beddua edenler kazansınlar. çünkü ülke normalleşir.
Rejim yeniden Cumhuriyetin fabrika ayarlarına döner, açlar, açıklar yoksullar, suçsuz, günahsızlar rahat bir nefes alırlar. Suçsuzlar zindanlardan kurtulup, özgürlüklerine kavuşurlar. Yasal suç işledikleri halde korunup, kollananlar da tarafsız mahkemelerce yargılanır, suçlu bulunanlar cezalarını çekerler…

Ana vardır, doğurduğu evladı, ülkesine yönetici, ülke halklarının da Atası olur, Rahmetli Atatürk gibi. Anasına ve kendisine dua ettirir, Öldüğünde tüm halkını ağlatır. Anıtkabir yaptırır, sevgisi halkının gönlünde, bedenide ebedi istirahat gâh inde huzur içinde uyur.

Ana vardır; Doğurduğu evladı ülkesine yönetici olanda, anasına ve kendisine küfür ve beddua ettirir. Milletin nefretini kazanır, öldüğünde taraftar beslemeler haricinde çoğunluk rahmet okumaz, zalimlikle anılır, çocuklarını utandırır...
Kervancılar köpeklerin Havlamaların dan korksalardı, ilk kervandan sonra hiç bir kervancı kervancılık yapmazdı. Andandır ki; Atalar it ürür kervan yürür demişlerdir.

DERS ALMAK İSTEYENLERE
İnsan güzellikler hayal ettiği ve düşlediği müddetçe,
Sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaşama dört elle sarılır.
Aksi halde hiçbir şeyden mutlu olamaz, sürekli şikâyet eder…

Aydın olan; âşıklar, ozanlar, şairler ve yazarlar:
Dünya halklarının dertleriyle dertlenir, kederleriyle üzülür,
Sevinçleriyle de sevinirler…

Tek bir zalim dünyada ebet kalmadı. Ahlar, beddualar saraylarını, tahtlarını,
devirip başlarına geçirirler. Geleceklerini utandıracak, çok kötü miraslar bırakarak ölüp cehennemi boyladır…

Eşyalar hatalı imalat edilirlerse, hatalarının telafileri mümkün olur. Ama hatalı imalat edilen insanların, hatalarının telafi edilmesi çok zor, hatta imkânsızdır…

Kusuru, hatayı, kötülüğü ve suçu hep başkalarında arayan insanlar, kendi kusurlarının, hatalarının, kötülüklerinin ve suçlarının üzerlerini örtemezler…

Cahilden dostunuz olacağına, aydından düşmanınız olsun.
Cahil dostunuzdan göreceğiniz kötülüğü, aydın düşmanınızdan göremeye bilirsiniz…
Aklını, fikrini ve vicdanını başkalarına kiraya veren insanların, insanlıkları biter, en tehlikeli bir hayvandan hiç farkları kalmaz…

Kendisine saygısı, sevgisi olmayan bir insanın, başka insanlara da saygısı ve sevgisi olmaz.
Biz Ehlibeyt dostları canlar olarak,
Muaviye Müslümanlığını Kerbela da terk ettik.
Mustafa Kemal in askerleri olarak,
korkuyu da kurtuluş savaşına da bıraktık.

Kinden, nefrette, öfkeden, garazdan,
Başkalarına iftira ve çamur atmaktan beslenen insanların,
Saygıdan, sevgiden, haysiyetten, şereften, onurdan, gururdan,
Edep ve erkândan beslenen insanları sevmesi, Onlarla barış ininde yaşayarak, dost ve yoldaş olması zor değil, imkânsızdır.

Kaygılı, kuşkulu ve korkulu beyinler asla güzellikler üretemezler.
Beyinleri hep, kaygıyı, kuşkuyu ve korkuyu nasıl def edeceğe çalışır.
Bu tür insanlar ilim, bilimde üretemezler.

Bir evi sıcak yuva yapan, o evin saray, villa olması değil,
O evde yaşayanların mutlu, huzurlu, sağlıklı eğitimli insanlar olmasından kaynaklıdır.

Vatanı iç ve dış düşmanlardan korumak, kollamak yetmez,
Her tür talancıdan, rantçıdan doğa güzelliklerini de korumaları gerekmektedir.

Cahil ve egoist yöneticiler; bir çürük ve kurtlu elmaya benzerler,
Nasıl ki bir çürük, kurtlu elma bir sepet sağlam elmayı çürütürse,
Cahil ve egoist yöneticiler de yönettikleri toplumu içten içe yavaş yavaş çürütürler…

Bakmak görmek değildir, bazı gözler aldanırlar.
Gerçekleri görüp anlamak için, gönül gözüyle bakmak gerekmektedir.

Cahil insanların gaflet uykuları, ölüm ötesi bir şeydir.
Bu uykudan geç uyanan insanların, ellerinden özgürlüğü, bağımsızlığı, eşit insan hakları, sağlığı, eğitimi ile birlikte,
Maddi ve manevi varlıkları da ellerinden alınır.

ALTI BÜYÜK DÜŞMAN
Çocukluğunda sevilip, mutlu olarak büyümeyen insanların,
Başkalarına duydukları beş büyük düşmanlıkları vardır.
1- kini,2- nefreti,3- öfkesi,4- kıskançlığı, 5-düşmanlığı
6-kör nefsi…
Cahiller bilmezler ki başkalarına zarar vereceğini zannettikleri,
Düşmanlıkları yavaş yavaş, sinsi sinsi önce kendi öz benliklerini,
Kemire kemire yer bitirir. Kişi bırak başkalarını, en yakınlarını, hatta kendini bile kendisine düşmanı zanneder.
Hani atalarımızın, (gölgesinden korkan insanlar), teşbihi, yani benzetmesi vardır ya işte bu kişilerden kaynaklıdır.
ATATÜRK VE İNÖNÜ
Bir gün Atatürk İnönü’ye, dünyanın en zor iki işi nedir diye sorar.
İnönü şöyle yanıtlar;
Birinci zor işi Türk milletini kandırarak zorla uyutmak.
Birinciyi yani uyutmayı Allah’la kandırıp, dini yalanlar söyleye söyleye zor da olsa kandırıp uyutarak başarmıştınız.
İkinci zor iş ise, uyanan Türk milletini, zapt edip durdurmak diye yanıtlamışlardır.
İkinci zor olan işi yani uyanan Türk milletini sokaklara, meydanlara indirdiniz. Hadi bakalım beyler şimdi hangi yalanlarla, hangi yalan vaatlerle zapt edip Türk milletini durduracaksınız görelim.
En cahil ve en tehlikeli insanlar;
Bilmediğini bilmeyen, ama her şeyi ben bilirim diyenlerdir.
09.04.2025 Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade. İzmir günleri…

En cahil ve en tehlikeli insanlar;
Bilmediğini bilmeyen, ama her şeyi ben bilirim diyenlerdir.

Yağmurun bir adı da rahmettir. Çünkü kurulara can verir yeşertir.
Münevver ve aydın insanlar da. Cahilleri eğitir toplumuna hayırlı, yararlı bir kişi kazandırırlar.

Aydın düşmanlarınızdan değil, cahil dostlarınızdan korkunuz.

Allah’la kandırılıp, dini yalanlarla uyutulan milletler, kıyamete kadar zor uyanırlar.
Sağlığı ve eğitimi felç olmuş, ekonomisi çökmüş ülkeler; ekonomisi güçlü kalkınmış, muasır ülkelerin, tutsağı ve kuklası olmaya mahkûmdurlar.

Aydın olan insanların, amansız düşmanları çok cahil insanlardır.
Onları kıskanır, kin ve nefret kusarak sürekli iftira ve çamur atarak suçlarlar.

Hakkın Kabe'sidir insanın kalbi,
İncitip insanı yıkma Kâbe'yi.
Kalpleri yıkanlar Yezidin sulp-i,
İncitip insanı yıkma Kâbe'yi.

Müzik dili evrensel, anlar ayrı lisanlar,
Bir müzik çalınanda sessiz dinler insanlar.
Keder, hüzün bırakmaz şenlenir üzgün canlar,
Müzikle barış yaşar tüm dünyalı insanlar.
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade…

Din gibi temiz bir duygu, politika gibi kirli oyunlara alet edilemez.
Din ait olduğu yerde, temiz vicdan sahnesinde yaşamalıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk…

Kötü alışkanlıklar alkolik olmak gibidir.
Elbette ki kötü alışkanlıkların en başında yalan gelir. Çünkü yalan bütün kötü alışkanlıklarım annesi ve babasıdır. Kötü alışkanlık eden, bunu çıkarı için kullanarak, dini yalanlarıyla cahilleri aldatanlar, bu alışkanlıklarından ölünceye kadar vaz geçmezler. Günümüzde bunun çok açık örneklerini siyasilerde görüyoruz.

Niceleri bu dünyaya çıplak geldiklerin de, kör nefislerini aç gözlerini doyurmak için neler neler düşledi, istedi, hatta kul haklarını yiyerek çok büyük servetlere sahip de oldular. Ama doyuma ulaşmadan, heybelerinin gözlerini günahlarla doldurarak Dünyayı bırakıp gittiler. Sen hiç gitmeyecek gibi durmadan günah işliyorsun. Bir cibilliyettir tutturmuş gidiyorsun, cibilliyetsiz dediğiniz insanlarla, istediğin TV ekranlarında bir cibilliyet tartışması yapmanızı öneriyorum. Sen de onlar gibi heybenin iki gözü de günahlarla dolu olarak, çocuklarına çok kötü bir miras bırakarak cehennemi boylayacaksın behey gafil!
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade
Din gibi kutsal bir duygu, politika gibi kirli oyunlara alet edilemez.
Din ait olduğu yerde, temiz vicdan sinesinde yatmalıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk…
Din gibi kutsal bir duygu, politika gibi kirli oyunlara alet edilemez.
Din ait olduğu yerde, temiz vicdan sinesinde yatmalıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk…
Din gibi kutsal bir duygu, politika gibi kirli oyunlara alet edilemez.
Din ait olduğu yerde, temiz vicdan sinesinde yatmalıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk…

Din gibi kutsal bir duygu, politika gibi kirli oyunlara alet edilemez.
Din ait olduğu yerde, temiz vicdan sinesinde yatmalıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk…

TÜRKİYE;
Türkiye dinsel felçle birlikte, zihinsel felce de yakalanmıştır.
Bunalımlı toplumların çözümü çok zor olan hastalığıdır.
Bunalım yaşayan toplumlar döneminde insanlar,
Sadece din alanıyla da sınırlı kalmayan, zihinsel felce yakalanmaya meyillidirler.
Aydınlanma filozoflarının öncüsü filozoflarından;
İmmanuel Kant

Bu gün Türkiye toplumunun içine düştüğü, debelenip durduğu ve bir türlü çıkamadığı gaile kuyusu tam da budur işte…

Atatürk’e Tüm Aydınların Sitemleridir;
Toplumların bilgisiz, kötü politikacılar ve cahil kötü din adamları ile
İleri, çağdaş, uygar, halkının yüz de yüzünün okumuş, aydın, sorgulayan, yargılayan en sonun da mutlak doğruya ulaşan insanları olan, kalkınmış, yoksulluğu yenmiş, aç, açık yaşamayan, karnı tok, sırtı pak, iyi bir gelecekleri olamaz. İddiamdır, tezimdir:
Dünyanın ve Türkiye’nin en az 100 yıl önden geleceğini gören, bilen bir dahi lider olarak, nasıl oluyor da bu günkü bası siyasilerin, hele de din adamlarının;
Şahsına, Cumhuriyete, laikliğe, çağdaşlığa, özgürlüğe, barışa, aydınlanmaya, kardeşliğe daha da elimi vatan hainliğine kadar uzanacaklarını görüp, bilip, ona göre asla değiştirilemez, değiştirmek isteyenlerin vatan haini sayılacaklarını, Anayasaya yazdırmıyorsunuz. Bu gün ülkenin baş belası haline gelen, (öldürme ayetini öldür, çalma ayetini çal), diye yorumlayan, değiştire,
Cahil bırakılan insanları sürekli; Allah’la kandırıp, dini yalanlarla uyutan,
Kuran ayetlerini çıkarına vaaz eden, Mümin Müslümanları dinden soğutan, camiye gitmemeye zorlayan, camileri iktidarın, il, ilçe binaları gibi kullanan, Yasa tanımayan, Allah Kelamı kabul edilen Kuran ayetlerini dahi hiçe sayarak, akla, mantığa ve izana aykırı siyasi iktidarlara yaranma, yamanma vaazları veren, kendi şahsi çıkarını her şeyin üssünde tutan, insanları inançlarından vurarak suçlayan, dışlayan, hedef gösteren, inançlarından nice suçsuz insanların hunharca;
Yakılarak, kesilerek, asılarak, linç edilerek ölümlerine neden olan, üç beş bakanlık bütçesinden fazla bütçeyi pervasızca, yandaşlarıyla beraber zevki safa içinde yiyen, hala Osmanlıyı özleyen, inatla şeriatı isteyen, Türk Ulusunu kendi öz kültürüne, diline, benliğine düşman edip, koparıp, Araplaştırmaya çalışan, diyanet denen şer odağının kurulmasına izin veriyorsunuz?
Bunu anlamak, izah etmek ve açıklamak mümkün değildir…29.03.2022
Eğitimci Şair, Yazar Fahri Bulut Rızazade

İbadet ile cennete girilmez, temiz kalp gerek.
O gün ki ne mal, ne şöhret, ne de evlat fayda verir.
Ancak Allah’ a temiz bir kalple gelenler o günde kurtuluşa erer.
( Şuara suresi, ayet 88-89)
İnsan vücudunda bir et parçası vardır. O temiz olursa bütün vücut temiz olur.
O pis olursa, bütün vücut pis olur. O kalptir, O kalptir (Hadis)

Memleketi bitirdi bitmedi hala sen, ben.
Bizler bu halde oldukça gerekmez düşman.
Rızazade
Yeter halkım yıllarca uyuduğun.
Artı bu gaflet uykusundan kalk uyan.
Sen hep aç, açık, perişan gezerken.
Mülkü milyarder oldu seni soyan.
Rızazade
Dünya da sana kılavuz olacak olan, gideceğin yolu senden iyi bilen.
Ahrette cennete girmen için ilimdir sana kılavuz olan.
Rızazade

Cahil kalan kişiler, bilmediklerini bilenlere düşman kesilirler.
Rızazade

Köhnemiş fikirler, paslanmış çiviye benzerler. Söküp atmak çok zordur. Rızazade

Kıssadan, hisse sözler:
Yalana, yalancılığa, iftira edip çamur atmaya alışan insanlar,
Yalanı bilmeyen, söylemeyen, hep gerçekleri, doğruları konuşan,
İnsanları asla sevmez, hatta onları düşmanı bilir, düşman ilan ederler.
Rızazade
Güneş dünyayı, kitap insanı aydınlatır. Rızazade
Güzel huylu insanın, can verilir sözüne, çirkin huylu insanın,
Tükürürler yüzüne. Rızazade
Ehli İrfan sohbeti inci, mercan, altındır,
Nadanların sohbeti daim insan incitir. Rızazade
Bir gül için bin dikeni sevenlere selam olsun.
Sadık bir yar, sadık bir dost bulanlara selam olsun.
Edep dersi alanlara, kâmillere selam olsun.
Aç ölse de kul hakkını, yemeyene selam olsun.
Nefsini terbiye edip, ölenlere selam olsun. Rızazade
Dünya kötülerin(kâfirlerin) hep cennetleri, iyilerin, (müminlerin) de
Hep cehennemleri olmuştur.
Başka bir deyişle;
Dünya müminlerin zindanları, kâfirlerin ve münkirlerin de cennetleri olmuştur. Rızazade
Mal sahibi, mülk sahibi- Hani bunun ilk sahibi.- Mal da yalan, mülk de yalan.
-var biraz da sen oyalan. Yunus Emre

Elest Bezmi nedir? Yaratan yaratılan ilişkisi âşık maşuk ilişkisine benzetilir. Allah ile kulları arasındaki ilk sözlü, anlaşma...Ey kulum benden başka hiç kimseden medet umma, ben sana şah damarın kadar yakınım
(Kaf suresi 16. ayet).
Bitarafta yokluk, açlık, sefalet, bitarafta baskı, zulüm, ihanet,
Bitarafta kadınlara cinayet, bitarafta çocuklara tecavüz,
Yığılıyor her gün dert üssüne dert, yalan vaatlerden bıktı bu millet,
Hastalıktan beter çözümsüz illet, hangi bir derdine yansın bu millet,
Çözemiyor kulun küfür, hakaret, Rabbim sorunlara artı sen el at.

Bir insanın aydın mı? Cahil mi? Olduğunu, sohbet etmeden,
İyi insan mı? Kötü insan mı? Olduğunu da, mevki, makam, servet, şöhret
Ve sonsuz yetki vermeden anlayamazsınız.
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

Varlıkta har vurup harman savuranlar, yoklukta düşmanlarına bile muhtaç olup el açmaya mahkum olurlar. İşte ülkemizin hali tam da bu durumdadır. Çok üzgünüm. Eğitimci Şair Rızazade

Akıbet doyurur gözlerini bir avuç toprak, Mezarına bir kefenden başka bir şey götüremezsin, be hey ahmak.
Eğitimci Şair Rızazade

Hak, hukuk ve adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak, ahrette anlatılan cehennemde yaşamaktan daha daha daha çok çok çok zordur.
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

İyi ve kötü insan olmak hem çok zor, hem de çok kolaydır.
İyi insan olmak için, önce aileden köklü edep ve erkan terbiyesi almak gerekir.

Ben de derim ki; İyilik yaparsan tüm kamu över, kötülük yaparsan tüm kamu söver. Ailesinden edep, erkan terbiyesi alan insanlar atalarına küfür ettirmezler, dua ettirirler. Edep, erkan terbiyesi alamayan insanlar da atalarına hep küfür ettirirler. 7.02.2022
Eğitimci Şair Fahri Bulut

Atalarımız; İyiliğe iyilik her kişi karı, kötülüğe iyilik er kişi karı demişlerdir.

En büyük güç iktidar gücüdür. Bu gücü ele geçirenler, toplumlarını kendi çıkarlarına uygun düşen bir yönetimle yönetirler. Üç silahı çok ustaca kullanırlar; 1-Mevki ve makam sevenlere onu vererek yanlarına çeker sustururlar. 2- para sevenlere para vererek yanlarına çekerek sustururlar.3-Bunları kabul etmeyenleri de korkutarak yanlarına çekerek sustururlar. Karşı çıkıp direnenlere devlet gücünü sonuna karar kullanarak, onları toplumun kabul etmeyeceği suçlarla suçlarlar, nefret ettirir, hatta düşman olarak bildirir, toplumlarının dışına çıkartırlar.
Karşı çıkıp, boyun eğmeyenlere; ya terörist ya din düşmanı ya da vatan haini, damgası vururlar. Cahilleri yemleyerek yanlarına çekip yandaş militanlar yaparlar. Devlet koruması altında olan militanları, rakiplerine karşı çok acımasız ve korkutucu bir silah olarak kullanırlar. Faili meçhul cinayetlerin çokları bunlar tarafından işlenmiştir. Öldürülenlerin yakınlarını da tehditle sindirir, susturur, etkisiz hale getirirler. Bu da gösteriyor ki, vatandaşlara, bilakis de seçmenlere ülke gerçeklerini çok iyi anlatmak ve seçmenleri inandırıcı politikalar ve gerçekleşecek projelerle ikna etmek gerekmektedir. Seçimleri kazanıp, iktidarı ele geçirmekten başka bir kurtuluş yolu yoktur.
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

De gel isyan etme, de gel gücen me,
De gel ah, of çekip bu zulme yanma,
Zalim kapısına varıp dayanma,
Başka ülkelere göçerim deme,
Vergi de, askerde, savaşta, oy kullanmada,
Biz kardeşiz, vatandaşız diyenler,
Barışta, huzurda iyi günlerde,
Kürtler, Aleviler, solcu, sosyalist,
Kendi vatanın da kadim yurdunda,
Suçlanır, dışlanır mülteci olur...
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

Sevgi ek gönüllere, varsa düşman dost olur, sakın kin, nefret ekme, dost varsa düşman olur.
Şair Fahri Bulut Rızazade

Sevgili canlar, güzel insanlar, şiirlerimi okuyan gözleriniz yorulmasınlar.Sizlerin okuyup, beğenileri beni çok mutlu ediyor. limitsiz sevgilerimi Ak denizin mavi dalgaları eşliğinde yolluyorum teşekkürlerimle...İyi ki sizler gibi şiirlerimi okuyan şiir sevici canlar ve şair dostlarım varlar. Yoksa şiirlerim öksüz kalır, ben de çok üzülürdüm...
DEMEGOJİ; Bilime inanır gibi yapıp, kendini bile kandırmaktır.

DOSTLUK
Köpeklerin dostlukları,
Aralarına kemik atıncaya kadar sürer.
Kötü insanların dostlukları ise,
Menfaat ve çıkarlarının çatışmasına kadar sürer…
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

Sevgililer günün de gönül gönüle vurup, el ele tutuşup, omuz omuza kenetlenmeliyiz.
Ayrımcılara İNAT halaya durup, umutla, coşkuyla, sevgi, barış ve kardeşlik türküleri söylemeliyiz. Yüreklerin de sevgi olmayanlara İNAT.
Onlar bilmeliler ki dünyayı sevgi kurtaracaktır…
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

Dünyanın en yalnız kalan adamı: Yüreği sevgisiz, kine ve nefrete tutsak olmuş, durmadan din, iman kullanarak Dini yalanlarla insanları uyutup, Tanrı ile kandırarak yeminli çok yalan söyleyendir.
Yalanından toplumu bıkan da, gün gelir toplumunda gerçek söylemlerine bile inanan bir tek insan kalmaz. Kirlenen bir selpak gibi burkulup çöp sepetine atılır…
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

Bilge olduğunu söyleyen bir insan, önce kendini keşfedecek ki, sonra da başkalarını, dünyayı ve gerçek aşkı keşfetsin…
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

Ben beni tanımazken, ben seni nasıl tanırım.
Sen seni tanımazken, sen beni nasıl tanırsın.
Ben beni, sen de seni anlayıp, tanımadan.
Eller bizi nasıl tanısınlar.
Demek ki Ataların da kafaları karışıyor bası zamanlar.
El elin aynasıdır yerine, insan kendisinin aynasıdır demeleri gerekirdi.
O zaman şu atasözü haklılık kazanırdı.
Kendi kendisini bilmeyenler, başkasını ne bilsinler…
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

Beden ruh için kafestir, ruhsa ilahi nefestir,
Aşktır ruhu diri tutan, aşksız yaşam boş hevestir,
Sufilerin hu hu ları, Tanrıyı çağıran sestir!
Gözler yaşlı, kulak seste, el havada kalpler dinler,
Dervişlerin feryadından, masmavi gök dağ, taş inler...
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

Hakikat güneş gibidir:
Güneş ufuktan doğduğunda ışınları dört bir yana yayılarak,
nasıl ki tüm karanlıkları ortadan kaldırırsa, hakikatte ortaya çıktığın da bütün kötülükleri siler, süpürür ortadan kaldırır…
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade.

Veciz sanılan bir söz, kalp de onaylı değil de dil ucuyla çıkara, menfaat-ta, ve cahilleri kandırmaya yönelik söyleniyorsa, helede içinde din, iman Allah, peygamber ve yemin var ise o söz tamamen yalan, söyleyen de katıksız bir sahtekardır bilesiniz...
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

Bir insanın dili yalana ve küfre, kalbi fitneye, fesatta ve midesi de harama alışırsa, insanlığını tamamen yitirir,
ne Allah'tan korkusu, nede kullarından utanması kalır.
Çok yırtıcı bir hayvana dönüşür, kendisine itaat etmeyen her insanı düşman bilir. Uykusun da al basar,
hiç kimseyi sevmez, önüne çıkana saldırıp, garabetler atar, yok yere suçlar parçalamak ve yok etmek ister…
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

Irk, mezhep ayırıp, bühtan atmayan,
Kişiliği makam için, satmayan.
Cahili Allah'la hiç aldatmayan,
Din adamlarına ihtiyaç vardır,
Bir Börekçi Zade Rıfat Bey gibi...
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

Yalana inanıp, alışan insanlar, gerçeklere inanmazlar.
Harama alışıp haramla doyan insanlar, helalle doymazlar. Rızazade

Dünyanın her yerinde, bizim pazarımız var, bir nefes sevgi için gezeriz diyar diyar,
Bizim bezirgânımız, asla etmez hiç zarar, bizim pazarımızda, sevgi alır satarız. Rızazade

Cesaretlerini kaybeden milletler;
Umutlarını, gelecek düşlerini, sağlıklarını, özgürlüklerini,
Ve en sonunda da bağımsızlıklarını kaybederler.

Sevgi ek gönüllere, varsa düşman dost olur. Sakın kin, nefret ekme, dost varsa düşman olur.
Sevgili canlar, güzel insanlar,
Sevginin, edebiyatın, şiirin, şarkının ve türkünün, girmeyeceği gönül, açmayacağı kapı,
Fethetmemeği hiçbir kale yoktur.

Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

HER FİRAVUN UN BİR MUSA'SI OLMUŞTUR.
VE O MUSA FİRAVUNU MAHVETMİŞTİR.BİZİMKİNİN DE MUSA'SI TÜRKİYE CUMHURİYETİ HALKLARI VE GENÇ GENÇ ŞEHİTLERİ OLACAKTIR BU SEÇİM DE GÖRECEKSİNİZ...

İnsan için en zor olanı sevdiğine kavuşmadan
ölmesidir.

Babalar günü kutlaması;
Dinci güruh öldürmek için, devrimciler yaşatmak için,
Hep çaba sarf etmişlerdir. Buna rağmen dinciler aklanmışlar,
Devrimciler suçlanıp, zindanlara atılmış, insana yakışmayan,
İşkencelerden geçirilmişlerdir.
Tüm devrimci canların, babalar günlerini kutlar,
Saygı ve sevgilerimi yollarım…

Kalbinde merhamet olmayana cennet yoktur.
Hz. Muhammet

Dilediğin ve istediğin kadar uzun değil, sağlıklı olduğun kadar uzun yaşarsın. Rızazade

Edebim el vermez hiç, edepsizlik edene,
Irk, mezhep ayırarak, kin ve nefret güdene,
Dost sandığın insanı, sığaya çek bir dene,
Susmak en güzel cevap, edep elden gidene.Rızazade

Cahilden ve cehaletten daha tehlikeli hiç bir silah icat edilmedi henüz. Rızazade

Bak dostum!
körden değil nankörden,
yüzsüzden değil iki yüzlüden,
tipi bozuk tan değil, sütü bozuk tan
kork ha kork! Rızazade

Türkler Emevi dini ile kandırılarak, Arapların lağım çukuruna düşmüşlerdir. Yüz yıllardır debelenip bir türlü çıkamıyorlar. Dilerim yakın gelecekte çıkacaklardır.

Bizler insan sevenleriz, ırk, renk, mezhep ayırmayız. Akrabamız haksız olsa, eleştirir, kayırmayız. Sevgi kokar güllerimiz. İlim okur dillerimiz. Rızazade

İnsanlığını yitirenlerde, vicdanlarını satanlarda, masuma çamur atanlarda, Rahmanı bırakıp, şeytanla düşüp, kalkanlar da, insanlığın zerresi kalmaz, zıvanadan çıkar, edebini, terbiyesini de bitirir, hep belden aşağı küfrederek bağırarak, çağırarak, salya sümük saça saça ilimsiz, bilimsiz, anlamsız, manasız, mesnetsiz, bomboş konuşur da konuşurlar. Aydınlar gale alıp dinlemezken, yağcılar, yağdanlar, yalakalar, dönekler, omurgasızlar, çıkarcı hainler, hırsız arsızlar, dinlerler de dinlerler, bitirende elleri patlayana kadar alkışlar, önünde uşak olup eğilir elini, eteğini, ayağını yalarlar.
Eğitimci Şair, Fahri Bulut Rızazade

Slogan solculuğunu bırakıp da, örgütlenme solculuğuna geçemediğimiz sürece, solda birlik sağlanamaz ve asla iktidara gelemeyiz. Bu böyle biline canlar. Rızazade

Nasıl ki dalından kopup, ayrılıp yere düşen bir yaprak, rüzgârın oyuncağı olur, bir o yana, bir bu yana savrulur durursa, Mustafa Kemalin izinden ayrılan bir insan da aynı duruma düşer. Rızazade

Minnacık bir serçe bile, yuvasını bozmak isteyip, yavrularına zarar verip rızıklarını çalmak isteyenlere var gücüyle saldırır.
Ey insanoğlu bozulmadık yuvan, çalınmadık hakkın mı kaldı hala sus pussun, bir serçe kadar olamıyorsan yazıklar olsun. Rızazade

Bu gerici, yobaz, hırsız, arsız, yalancı, dinci, kinci ve rantçıların gittikleri o günü 2. Kurtuluş Bayramı ilan edip, her yıl dönümünde davullu, zurnalı, halaylı, oyunlu üç gün, üç gece kutlamalıyız. Rızazade

Gerçekler her insanın bakış acısı kadardır. Biri 20 derecelik açı ile bakar. Birisi de 180 derecelik açı ile bakar. Aynı zaman da bu bakış açıları o insanların vicdanlarını da ölçüsüdür.
Bakıyorum da birileri bu günlerde, vicdandan bahseder olmuşlar.
Bizlerden vicdan sorgulaması yapıyorlar.
Elbette benimde sorma hakkım var:
Komşusu aç yatarken, kendisi tok yatan bizden değil diyen, etten vicdandan mı?
Bizlerde onaylayıp aynen katılıyoruz. Bu güzel sava et vicdanlılar olarak.
Yoksa ben tok yatıyorum ya, aç yatan komşumdan bana ne diyen taştan vicdandan mı?
Bizler açları savunduğumuz için, aç yok diyen bizleri suçlayan bakar kör kara vicdanlılardan mı?
Ne dersiniz güzel canlar bizler mi vicdansızız, onlar mı takdir sizlerin bitimsiz sevgilerimle.
01.12.2021
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade

Haklı sözler karşısında başını eğerek alkışlayıp, onaylamayanlara, ben bırakın aydın demeyi insan bile diyemem. 14.01.2022
Eğitimci Şair Fahri Bulut Rızazade


Fahri Bulut
Kayıt Tarihi : 23.11.2020 20:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!