Gurbet kuşları gibi, uçar durursun,
Ağlamasın gözlerin, gözden olursun,
Gurbetin alın yazın dert edip durma,
Hayallerinle kal da gönül avunsun.
Gurbet denen ağlatır, üzme kendini,
Gel mehtabım gönül verdiğim kış görünmeden,
Yaş doldu gözlerim gel, hazan vakti gelmeden,
Yetmez mi hasretin gelmiyorsun neden, neden,
Gel mehtabım gönül sevdi yollar kapanmadan.
Gel mehtabım gönül verdiğim sevdiğim yine,
Geliyorum, can anam.
Hastalıktan ölüyorum sonunda,
Her yerimi, teslim almış hastalık,
Gidiyorum ben ahretin yolunda,
Size kalsın, bu dünyamda krallık.
Hününlüsün sen,ağlarsın içinden,
Yaşlar dökülür, mavi gözlerinden,
Mavi gözlerere,göz yaşı döktüren,
Sevda çektiren, karalar bağlasın.
Taşgın ırmağın,ağlayıp çağlasın,
Pınar;
Yosun bağlamış taşların,
Monzalarlara sarmaşıklara ağlarsın.
Isırganların yolumda engel koymuş,
sen unutamadığım sevdamsın,
şimdi azıcık kalmışsın;
ilk, kitanımdı,
okuduğum alfabem,
ilk sayfasında, kapağında atatürk resmi olan,
ilk öğrendiğimdi, o atam,
savaşlarda, bir kahraman,
bize sevgisiyle, sözüyle önder olan,
Ne de çok çizgiler var yüzlerinde,
Onların hepsi de, birbirinden derin,
Feri yok, ve çökükdü gözlerinde,
Ne dert çektinde, böyleydi yüzlerin.
Bir bıkkınlık var, fersiz gözlerinde,
Bir gün, beni özleyip gelirsen,
Hiç gelme, zaman geçer bilirsin,
Hep der-t_ ile, ağla sen görürsen,
Artık bana gelme, dert verirsin.
Sensiz hayatım zehir, zalimsin,
Mevsimlerden hazan zamanıydı.
Ağaçlar sararmış yapraklar dökülürken
Yağmurlar rüzgarlar, savuruyordu oradan oraya,
Yaprakları.
Camilerde selalar hiç susmuyor,
Her gün biri gidiyordu dostlarımdan.
Gurbet yerde ağlarım, pınar oldum çağlardım,
Sen orda ben gurbette, ırmak oldum çağlardım,
Söyle, söyle sevdiğim, çektiğim dert değil’ mi?
Sen gül koncasın diye, ben sana sevdalandım.
Gurbet elin derdinden, çektim sevda derdinden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!