Bir oyana bir buyana taşındık
Gurbet bunun neresinde arkadaş?
Zaman aktı çarklarında aşındık
Hayatın her süresinde arkadaş………. Mikdadî
Bir valizle düştük gurbet yoluna
Vardı bunun töresinde arkadaş
Mevla’m böyle reva görmüş kuluna
Dolaşırız yöresinde arkadaş………..Yavuzoğlu
Ömür denen yaşadığım kaderim
Öyle böyle bedelini öderim
Memleketi düşünürken ah derim
İzim var her karesinde arkadaş………. Mikdadî
Sayılı gün geçer tek bir nefeste
Gönül bağlı çırpınıyor kafeste
Ömür geçiyor aheste, aheste
Bir hâl mi var firesinde arkadaş………..Yavuzoğlu
Anlamaya çalışırken âlemi
Vekil kılıp ağlatırız kalemi
Sabır ile karşılarız elemi
Acılık var çaresinde arkadaş………. Mikdadî
Giden pişman kalan pişman neşe yok
Gurbet elin ormanında meşe yok
Farklı, farklı isimler var Ayşe yok
Tanıdık yok zerresinde arkadaş………..Yavuzoğlu
Gün batarken garip olur kızılı
Gülerken de yüreğimiz sızılı
Hatıralar gönüllerde yazılı
Her parça, her paresinde arkadaş………. Mikdadî
Dayanılmaz hasretine sılanın
Yüzü gülmez gurbet elde olanın
Gelip, gelip kısa süre kalanın
Boğuluyor deresinde arkadaş………..Yavuzoğlu
Akıp gider, geri dönen “an” yoktur
Abdullah’tan daha yüce “şan” yoktur
Bu dünyada ölmeyecek “can” yoktur
Öyle der bir suresinde arkadaş………. Mikdadî
Bazen gelir bulmaz hala amcayı
Tarlasında biçemiyor yoncayı
Zaten felek derin vurdu kancayı
Tan açmıyor küresinde arkadaş………..Yavuzoğlu
Der Mikdadî iyi bağla çıkını
Sanmayasın tamamladın yükünü
Bir bakarsın eksik çıkar yekûnu
Farkı bunun darasında arkadaş……….Mikdadî
Yavuzoğlu gurbet doğradı biçti
Düzelmiyor zaten ömür de geçti
Bir bakarsın ecel şerbeti içti
Ağıt yakar narasında arkadaş.………..Yavuzoğlu.
Mikdadî
Mikdat BalKayıt Tarihi : 19.10.2019 12:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!