I.
Kırıntıları gökte külümün
Kanatlarım takılı gölgende
Uzun sanrılar tuttu elimden geceler boyu
Yakut hüzünlerden sonra morumsu bir siluet
Gözlerimde irkildi iris,
Şeytani fısıltıdır sesler kulaklarımda
Dün gece atıl kaldım kendi düşlerimde
Terk ettim hüzzamlığımı aynada
Saklasın zaman her izbe dokunuşu
Hatırlanır belki bir köşe başında
Yüzünün deltasında duran hızma
-Teninde büyüyecek her hayalet
Önce beni anlamlandırmalı
Bedeninde bir işgal olmamalı
Eğer senden gelmediyse kirli bir davet-
Bir kırıntı kısa, masum anlardan
Sonrasında uzayan şafaklar
Kızıl kıpkızıl gökler, gökler de kan
Ne yıldız parıltısı ne serencam
Herkeste bir kaçış
Anlamsız, üryan ve farkında olmadan
II.
Busede şarap, bir ekmek kırıntısı
Kupkuru, bir içimin ardından
Dökülür davına demir
Kızgın yakarışlarla
Soğur içimde kristaller
Gözlerim bir parça cam
Kırılır kirpik darbeleriyle
Suya vermek kalır yeniden
Yeniden tutsun diye demi
Sensiz şehir ezilsin topuklarımın ardında
Bir nim sıcaklık büyür başucumda
Her adımda uzar gölgem
Geçerken yalnız senin sokaklarından
Korkunun kırıntısı boy verir
Esmer caddelerin yitik kaldırımlarında
Bir kırıntı,
Devlerin yaşadığı masallarda
Cüce kalır arzularım
Sofanda senin
Mesafeler uzadıkça her parmak boyunda
Ellerim titrer sana uzanmaya
III.
Antik kentin çarpık bacaklı kızı
Pencerende gülümserken güneş
Coşkun akarken kanın deli sulara
Ben geceden kalan düş kırıklıklarını sayardım
Şarabın kızılı sirayet ederken kadehine
Dudaklarında ıslak bir buse canlanır
Her damlasında katledilirken heceler
Kelimeler dolusu hüzün bulutları kuşatır beni
Bir kırıntı kalır,
Hiç anımsamadığın bir gecenin ardında
Ruhunu satar bir bilge şeytana
Pencerende yine açar gün
Gün ve mazide bir eş
Kırıntıları topla
Onlarla doğacak güneş
Kayıt Tarihi : 5.5.2013 23:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Tam-Puan
Doğum Gününüz kutlu,
Her Şey gözlünüzce olsun.
TÜM YORUMLAR (1)