Yaz demeyince Hakk, yazar mı kalem?
Âlem olup nakşa işlenir mi hiç.
Çelik taşlar ile örülmüş kalem.
Gözyaşıyla devrilmeyen sade iç.
Merhametin Rabbi bana bir çare…
Seccademden kopmuş çığlık duyarım.
Köklerim ürperir baş düşer yere,
Ben mecburen dizlerime uyarım.
Avucumda ezel ebed sırları.
Gönlü yakar dökülürken heceler…
‘‘Ben’ ettim. ‘Sen’ etme…’ Kır zincirleri,
Sana vuslat ister tüm bilmeceler.
Duygulanır hâle ayan isyanım.
Yanar ateş gibi düş kıvrımları,
Bastığım kor, tuttuğum kor, her yanım
Çatlatır gözümde akvaryumları.
Nefsimi ıslâh et atarken adım.
Nurundan izleri izlesin zaman.
Bir ömür boyunca kaybolsun adım.
Senden sana sığınayım her bir an.
(Uçar gibi dağ başından boşluğa,
Kapına yöneldim aç kollarını.
Ezel ebed nura hasret loşluğa,
Karanlığın kapat tüm yollarını.)
Nefsim bana der ki; bende günâh yok.
Beni benden, benden iyi bilensin.
Ya Rab, kusur benim, günâhımsa, çok…
N’olur affet beni, tek gayem Sen’sin!
Kayıt Tarihi : 13.11.2009 09:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

hakkı ve hakikatı anlatan duygu yüklü nazik ve zarif yüreğinizin sesi olan bu güzel çalışmanızı beğenerek okudum.. çok çok güzeldi..
kutlarım saygın kaleminizi ve sevgi dolu yüreğinizi..tam puan 10..akçaydan selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz
Kapına yöneldim aç kollarını!
Ezel ebed nura hasret loşluğa,
Karanlığın kapat tüm yollarını!
Evet, gerçekten
hem konu
hem de anlatım
tek kelimeyle harika!.
Yüreğinize sağlık
Ekrem bey kardeşim,
selam ve
muhabbetle...
TÜM YORUMLAR (4)