İstanbul’daki üniversiteli Nur talebeleri
Yeni yazı ile bastırırlar Gençlik Rehberini
Bediüzzaman,aleyhine dava açılır
Sanık olarak İstanbul’a çağrılır
Bin dokuz yüz elli ikinin Ocak ayında
Üstad, Said Nursi gelir İstanbul’a
Yirmi yedi yıl İstanbul’dan ayrı kalmış
Dostlarla görüşmek bile yasaklanmış
Bir pusula dahi yazmaktan edildi men
Vatan haini zanneder bunu dıştan gören
İnsana yapılır mı hiç, bu denli zülüm?
Buna yaşantı denir mi değil midir ölüm?
Çekmediği eza, cefa, eziyet kalmaz
Evinden dışarıya dahi izinsiz çıkmaz
Bu mudur Asrın insana verdiği hürriyet?
Son yüz yıldaki ideal cumhuriyet?
Tüm Âlem-i İslam’a, dine, vatana, millete
Allah için İstanbul’da devam etmişti hizmete
Bediüzzaman Said Nursi İstanbul’a gelir
En iyi haberdi, gazeteler manşetten verir
Bu havadis bütün şehre yayıldı
Dalgalandı koca İstanbul’un afakı
Çok seneler önce duyulmuştu ünü
Yakın can dostlar için, vuslat günü
Adeta vatandaş yapıyordu bayram
Dost düşman herkes, kaldı hayran
Doldu taştı otele giden caddelerin hepsi
Dostların çeyrek asır sonra coşan sevgisi
Üstadın binlerce eski ahbap ve dostları
Hınca hınç doldurmuştu tüm yolları
Akın, akın görmeye geliyor ahbaplar
Uzaktan bakıp teselli buldu tanıyanlar
Adliye binası önünde birikmiş halk
Bu ne miting, ne de eğlence iyi bak
Omuz omuza bitişik millet bekler ayakta
Biri azıcık kımıldasa, herkes dalgalanmakta
Göründü Bediüzzaman, coştu meydan
Olmuştu sanki sevgi dalgasından tufan
Gök gibi gürledi, şimşek olup şakıdı alkışlar
Yağmur misali, gözlerden boşanır yaşlar
Heyecan dorukta, kalpler Allah için çarpar
Mahkeme böyle bir atmosferde başlar
Duruşma salonunda sessiz, çıt çıkmaz
Kalabalıktan, iğne atsan yere düşmez
Birbirinin ensesine üflenir nefesler
Bediüzzaman’ı hayretle izliyor gözler
Borborunbekir
Bekir ÖzcanKayıt Tarihi : 2.1.2014 23:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bediüzzaman Said Nursi Destanı - Kronolojik Şiirsel Hayatı

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!