Biz, şehirli insanlarız. Güneşin çocuklarıyız. Onunla uyanır, onunla yatarız. İrademiz güneşin elindedir. Hür değiliz. Özgünlüğümüz yoktur. Gecenin tadını bilmeyiz. Çünkü geceleri uykudayız. Oysa gökyüzü en güzel geceleri gözükür. Bundan mahrumuz. Devrin kölesi olmuşuz. Ayda bir güleriz. Kapital düzenin maaşlı uşaklarıyız. En büyük aşkları ATM'lerle yaşarız. Pos cihazlarındaki fişler uzadıkça içimiz burkulur. Bir nüshasını elimize alınca ölü görmüşe döneriz. Boynu büker eve gideriz. Mutluluğumuz kartlarımızın limiti kadardır. Ayın ortasında hep yastayız. 3. sayfa haberlerinden bihaberiz. Ülke, freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı giderken ne zaman duvara toslayacak bilmeyiz. Fikrimiz, zikrimiz, özgürlüğümüz yoktur. Ulusal meselelerde dili tutulmuşa döneriz. Lal oluruz. Kaç kadın öldürülmüş? Kaç çocuğa tecavüz edilmiş? Kaç işçi ölmüş? Kaç insan intihar etmiş? Kaç madencinin alın yazısı kömür karası olmuş? Bilmeyiz. Bilmeyiz; çünkü duyarsızız. Biz güneşin çocuklarıyız. Güneşe amadeyiz. O ne isterse onu yaparız.
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta