551- Ye Babam, Ye Şiiri - Selahaddin Aktay

551- YE BABAM, YE

Asalaklar toplanmış,
Hırsızın,
Baş hırsızın başında,
Gözleri yok,
O güzel,
Parlak gözünde, kaşında
Salyalar akıyor, akıyor,
Bekliyorlar başında,
Ye babam, ye,

Olmaz ise,
Uzaktan, uzaktan bakar.
Çember olmuş yalayıcılar
Bize de düşer, belki bir pay,
Zihniyet,
Kahrolası zihniyet,
Mal deniz gibi,
Yemeyen domuz gibi,
Ye babam, ye,

Kurmuşlar,
Helalinden bir düzen,
Alışmış, kudurmuştan beter,
Halkda bağırıyor, bağırıyor,
Yok mu, sevabına bizi düzen?
Ye babam, ye
İnanmışlar,
Kurmuşlar, helalinden bir düzen,
Allah adına, Allah,
Hele selam verip, çalarsan isen,
Günah değil ki,
Doğrudan, cennetlik olursun gayrı,
Ye babam, ye,

Elde kutsal kitap,
Dilden hiç düşmez
Peygamber, Allah,
Doymadan, geberesiciler
Ye babam, ye,

Çember daralıyor.
Ne yapsak acaba?
Kurtarmayacak sizi,
Aba altında ki, sopa,
Kaçsak acaba,
Ya kapıdan, ya pencereden,
Ye babam, ye,

Fırsat eldeyken, can tendeyken,
Cibiliyetli, soylu, soplu,
San ki,
Babandan kaldı,
Ye babam, ye,
Delinin sözleri, tek kişiye değil,
Sadece, er kişiye er,
Diğerleri anlamaz,
Zaten anlamazlar dinlemezler,
Ne der, ne söyler,
Giderler, çekerler,
Boylu boyuna, soylu soyuna,
Yapmacık sop soylu, soyuna,
Elden bir şey gelmiyor, gelmiyor,
Ta soyuna, sopuna, sopuna,
Ye babam, ye,

Deli’ nin budur ateşi, közü,
Hatta son sözü,
Yoktur hiç, bir diyet borcu,
Yarası olan gocunur, alır bu sözü,
Şaşmaz, çekinmez, korkmaz,
Ne olursa olsun, der gayrı,
Söyler,
Doğru bildiği, ilk ve son sözü,
Ye babam, ye,
Boş, boş,
Ne yapsanız boş,
Fitil, fitil, boncuk, boncuk,
Gelecek burnunuzdan,
Ya burada, ya da öbür tarafta.
Ye babam, ye ye…

Dostun Gerçek