Her ocak ayın yirmi dokuzunda kapımı çalan o beyaz saçlı çocuk
Yaz insanın doğumudur derler,
bahar gençliği,
saça sakala beyaz yağmaya başladıysa kış gelmiştir,
dökülüyorsan takvim yaprakları gibi
sonbaharındasındır ömrümünün.
Her ocak ayın yirmi dokuzunda kapımı çalan o beyaz saçlı çocuk
Yaşlanmak eskimektir aslında farkında olmadan
masa gibi,koltuk gibi,şarap gibi
sırtında ceket ayağında çorap
boynunda atkı
cebinde mendil gibi
Her ocak ayın yirmi dokuzunda kapımı çalan o beyaz saçlı çocuk
Yaşlanmak susmaktır aslında
tam da başladığın şarkının nakaratında bir yerlerde
veda ettiğinde doğru kelimeleri ararken,
hüzünlü bir gecenin içinde sevgilin dizlerinde yattığında şiir okurken
özlediğini çağırırken susmaktır
Her ocak ayın yirmi dokuzunda kapımı çalan o beyaz saçlı çocuk
Yaşlanmak kendini avuturken suçüstü yakalamaktır;
yalnız odalarda ellerin koynunda ağlarken
rakı kadehinde göz yaşından su olurken,
elinin tersiyle kordon boyunda
gözyaşlarını silerken suçüstü kendini yakalamaktır
Her ocak ayın yirmi dokuzunda kapımı çalan o beyaz saçlı çocuk
Her ocak ayının yirmi dokuzunda
sabaha karşı çalınır kapım.
kapıyı açarım. o küçük beyaz saçlı çocuk yine gelmiştir
ve ben o her geldiğinde
çocukluğumu ne kadar özlediğimi anlarım
Her ocak ayın yirmi dokuzunda kapımı çalan o beyaz saçlı çocuk
Yaşlanmak aslında yaşamadığını anlamaktır.
yaz insanın doğumudur derler,
bahar gençliği,
saça sakala beyaz yağmaya başladıysa kış gelmiştir,
dökülüyorsan takvim yaprakları gibi sonbaharındasındır ömrümünün
.
Her ocak ayın yirmi dokuzunda kapımı çalan o beyaz saçlı çocuk
Ve final zamanı gelmiştir artık
ağlayarak geldiğin yerden
hep seni bekleyenin yanına
sessizce çekip gitmenin
çok bekletme olur mu beklediğim orda da seni özlerim...!!!
Yüksel ŞEKER
Yüksel ŞekerKayıt Tarihi : 30.1.2019 13:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!