Dinleyin dostlar sizlere birşeyden bahsedeceğim,
Belki yıllar öncesine belkide ileri gideceğim,
Bir cevher ki benim ceddim, ben onların derdindeyim.
Ne gökler, ne denizler nede yerler ağlar,
21.yüzyıl her yaşlının dertli bağrını dağlar.
Kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi
Kaç kişi güzelliğini sevdi
Belki gerçek aşkla; belki değil
Ama bir tek kişi seni sevdi.
Bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi.
Devamını Oku
Kaç kişi güzelliğini sevdi
Belki gerçek aşkla; belki değil
Ama bir tek kişi seni sevdi.
Bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi.
Gün geçtikçe değerlerimizi kaybediyoruz.Bu şiir de kuşak çatışmasını yaşayan taraflardan bir yaşlının dilinden yazılmış anladığım kadarıyla.Yaşlandıkça biraz daha hassaslaşıyor insan, biraz daha çocuklaşıyor, biraz daha ilgi istiyor belki de.Yaşlılar başımızın tacı.Onlara saygıda kusur etmek hiçbirimizin haddine düşmez, lakin sanıyorum ne ekersek onu biçiyoruz.İnşallah biz sevgi, ilgi ve saygı ekiyoruzdur gönüllere ki yüreklerinde bunlar büyüsün.Müsaade ederseniz...
Dönüp,
Yıllar önce farkında olmadan kapayıverdiğin
gençliğin kapısını aralıyıversen;
Dönüp,
O aralıktan sızan pembe ışıkta
senin anılarını yaşayanın, senliğine imrensen;
Ve Allah'ım 'Ne olur zamanı bir ancık geri çeviriver!
Ne olur, ne olur! ' desen;
Sen, yine sen...
Uğruna canının bedelini de vermeyi düşünsen,
Sen şu anı yaşayan sen...
Sen, yine sen...
Dönüp,
daha dün kırk da geldi,
günler su gibi geçmiş, olgunlaştık derken;
Dönüp,
dudaklarının düşmanca bakıp, bir türlü
söylemek istemediği
'ihtiyar ' kelimesini anmak istemezken
Ve suskunken...
Hayatın durgunluğunu yaşayarak
düşünmek, varmak istemediğin sonu beklerken
Sen, yine sen...
Uğruna, canının bedelini de vermeyi düşünsen
Sen, şu anı yaşayan sen
Sen, yine sen...
Dönüp,
onbeş yaşın sana ilk kez tattırdığı heyecenları
tekrar iliklerinde hissetmeyi denesen;
Dönüp,
yirmi yaşın sana hediye ettiği,
belki de bir daha hiç gelmeyecek fırsatları
yeniden istesen;
Ve için için haykırarak
ne 'onbeş', ne 'otuz', ne 'kırk' desen;
Sen, yine sen...
Uğruna, canının bedelini de vermeyi düşünsen,
Sen, şu anı yaşayan sen...
Sen, yine sen...
Dönüp,
yirmibeşin dinçliğini, otuzun çekiciliğini,
otuzbeşin sevecenliğini
yeniden seyretsen;
Dönüp,
kırkını beğenmediğin günlere,
'Haydi gelin, yeniden gelin' deyip,
gelmeyeceklerini bilerek
sahte bir umut sevinciyle
farkında olmadan yeniden beklesen;
Gerçeğe, bu güne dönüp
çarenin sadece susmak olduğunu hissetsen;
Sen, yine sen...
Uğruna canının bedelini de vermeyi düşünsen,
Sen, şu anı yaşayan sen...
Sen, yine sen...
Dönüp...
Dönüp' gençlik' deme artık!
Sen bu gün
içinde bulunduğun yaşın güzelliğiyle varsın.
Dönüp...
Dönüp 'Gençlik' deme artık
çıkardın o pembe gözlükleri
ne mutlu, hayata çıplak gözle bakarsın.
Ve mutlu olmalısın
Sen yirmiye, otuza, kırka atasın
Sen, yine sen...
Uğruna canının bedelini de vermeyi düşünsen,
Sen şu anı yaşayan sen...
Sen yine sen...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta