1910 Gibi Şiiri - Can Aydeniz

Can Aydeniz
93

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

1910 Gibi

Tecrit edilmiş gecekondumun içinde yasadışı bir sağanak
İngiliz barında çalışan Katolik hikayesidir bu şiir
bir hayli karmaşık bir hayli ağır aksak
sokak kavgalarının bitmediği arka kapısı otopark
kabadayılardan bıkmış dansçılar yalın ayak
piyanistin şişeleri nota defterinin önüne dikili
ellerim buruşuk vardiyam çalar ellerimde konyak
piyanist istifa ederken pikapta Vivaldi 'den bir plak
kaç viski devirdim dindiremedim şu bileklerimdeki titremeyi
kapıdan girdin her şey sıradandı Nesli
sıradan bir günüydü Atlantisin
suratın hatırlatana kadar Enlil 'den dört mevsimi

Gecenin on ikisi zifiri ziftin soğuğu iskemlelere işlenmişti
her masada veremli birbirini tanımayan en az üç serseri
ceketler giyinmiş pardesüler çekilmiş vakur votkalar içilecekti
barın ortasında çatıya uzanan kömür bacası girişte fark edilir
eskiciden alınmış soba ısınmamak için direniyordu içli içli
gece saat on iki sıradanlığı gitti her şeyin
gliserinli saman gibi tüten beyhude günlerin sancısı
havada asılan farazi dumanın dengi
sardunyaların mineralli nefesi
El Dorado şehrimin otantik neşesi
kışı yaz eden ülkenin botanik gayzeri
hoş’geldin fakir barımıza Nesli

içimde huşu gibi Şubat iaşesi
Mamure kalesinde bir gece izinde Mart 'ın
zifirinin ziftine oturmuş şiirler diziyorduk 'hatırlamazsın
Sahilden kum çeken kamyonlar uyanmıştı
üç maymun sancıların aşkı
giyotin gibi bir vicdan sardı
bütün sokağımız satılığa çıktı Neslihan
duraklarda asılı ilanları rüzgar sökerdi 'hatırlamazsın
kozalaklar patlamadan döküldüğü mevsimin günü
bitmemiş yalnızlık ölçütü verem öksürüğü
kravat bağlamış altmışlardan bir beyefendi görünümlü
elinde çiçek bekliyor mezarlıkta eşinin cenazesini
rüzgarlı sabahın cenaze cariyesi bir zamanların sireniydi
sokak sokak toplayıp kestiler aşk köpeklerimizi Nesli
sene 1910

Gece on iki pencerenin altına oturdum alnım çizgi çizgi
yorgunluk melül gibi çatmış gözlerim kanlı gecenin on ikisi

işi gücü bırakmış sigara tüttürüyorum sıradanlık bitti
haberin yok veya hatırlamazsın
tırnakların karşı kıyıya parlardı ansızın
miçolar gibi yol bulurdum
acıkırdım resiflerin boyunca
şakaklarında bir küfe yasak elma
kötü anları loşa çeken perdeleri yırtardın
insanlığa sirayet eden endişeleri
içinde iyi olmayan kalabalık izbeleri
yırtıp atardın vakti geçmiş mektup gibi
tüm insanlığın gecesi atfedilirdi
yakamoz renklerinden hallice
yasak elmacık kemiklerine Neslihan

gece on iki zifiri ziftin yansımasından odamın kirişi gölgeli

Tecrit edilmiş gecekondumun içerisinde yasadışı kurallar
İngiliz barında aşık olan bir şairin hikayesidir bu şiir
içinde kavgalarının bitmediği kabuklu
kalay katkısız çelik girişli
tek bir ağızdan alt yazı geçer
yağmur, sel, gece eksi iki
soğuk bir Neslihan şiiridir bitirdiğim
Ankara garına uzak bir köşesi
gece saat on iki zifiri ziftin dizilişi

Can Aydeniz
Kayıt Tarihi : 28.10.2018 02:41:00