Geçmişe uzanmak insana hüzün veriyor
Acılar iç yakıyor,kalbe kin geri geliyor
6 Mayıs bir sehpada üç insan
Geride kalan miras ellerinden damlayan kan, kan, kan
Okumayı engellemişlerdi üniversitelerde
Özel izin gerekirdi ODTÜ,siyasal bilgilerde
..
Birkaç haftadır Medya renkli ve dikkat çekici manşetleri ile dikkat çekmeye devam ediyor yine… Bu sıralar gazeteler bir önemli konuya parmak basıyorlar. Bir gazetenin manşetinde şu başlık göze çarpıyor:
“BORCU BORÇLA KAPATTIK”. Özetle haberin içeriği şöyle:
” Son bir yılda ihtiyaç kredilerinde %61,7’lik artış yaşandı. Bu artışta pek çok kişinin birikmiş kart borcunun tüketici kredisiyle kapatma yolunu tercih etmesi etkili oldu” diyen, ikinci manşet başlığından sonra şu açıklamaya özetle yer veriliyor:
“Tüketiciler, son bir yılda borçlanmaya hız verdi. Bireylerin tüketici kredisi ve kredi karşıtı kullanımı yoluyla oluşan toplam borç yükü Ocak-Mayıs döneminde %13,4 son bir yılda ise yüzde 40,9 artarak 103 milyar 604 milyon YTL ’ye ulaştı. Bu borcun 74 milyar 847 milyon YTL’ sini tüketici kredileri, 28 milyar 757 milyon YTL’ sini de kredi kartlarındaki borç oluşturdu. “
Öte yandan; tüketici kredileri yılın ilk 5 ayında yüzde 14.1, son bir yılda yüzde 46.1 arttı. Kredi kartlarıyla yapılan harcamalar da, Ocak – Mayıs döneminde yüzde 11,6, yıllık tabanda ise yüzde 29 artış gösterdi. Mayıs sonu itibariyle tüketici kredilerinin 35 milyar 368 milyon YTL’ sini konut, 5 Milyar 791 milyon YTL’ sini taşıt kredileri, 33 Milyar 689 milyon YTL ‘ sini ise diğer krediler oluşturdu. Tüketici kredilerinde en hızlı artış “ diğer “ kategorisinde gösterilen bireysel ihtiyaç kredilerinde yaşandı. Tüketicilerin birikmiş borçlarını kapatmak ve temel gereksinimlerini finanse etmek(karşılamak) için, sıkça baş-vurduğu bu kredilerin bakiyesinin ilk beş ayda yüzde 16,6’, son bir yıllık dönemde ise yüzde 61,7 arttığı vurgulanarak, dikkatler çekildi.
İşe bir başka boyuttan bakıldığında görülen şu; “ Ödenmediği için biriken ve yüksek faiz oranları nedeniyle kartopu gibi büyüyen kredi kartı borçlarını tasfiye ederek, bunu vadeye yayma yoluna başvuran tüketicilerin, ihtiyaç kredisine ağırlık vermesi sonucu, kart borçların-daki artış tüketici kredilerine göre daha düşük kaldı. Ancak bu, işlem borcunun sadece vade yapısını deştirdiği için, toplam borç yükünü ve yıllık artış yüzde 40 ‘ ı aştı.
Öte yandan konut kredileri artış gösterirken taşıt kredilerini azalma gösterdiği söyleniyor.
..
Hızırla İlyasın buluştuğu gün,
Altı mayıs Hıdırellez bayramı.
Bu günün önemini anlatır din,
Altı mayıs Hıdırellez bayramı.
Bu günde kader özle şekil alır,
Olacak işler o gün belli olur.
..
Bir Mayıs
İki sınıfın yolunun kesiştiği 1 Mayıs
Acıların
İşsizlerin
İşcilerin
Namusuyla çalışıp onuruyla yaşayanların
..
Üç mayıs milliyetçi bayramı kutlu olsun,
Zulme karşı direnişin adıdır üç mayıs.
Sizlerle üç mayıs gönlümüzde değer bulsun,
Zulme karşı direnişin adıdır üç mayıs.
İnönü Turan suçu ile karar aldırdı,
Yirmi üç yiğit insanı zindana doldurdu.
..
Nice bayramlara kavuşmak güzel,
Tüm işciler için bugün çok özel,
İştirak ediyor devlet ve tüzel,
Resmi tatil oldu mayıs bayramı.
Amacı kötüye kullanmak yanlış,
İyiye yönelsin bü yönde çalış,
..
Kırk dört yılından beri Bozkurtlar ile senin,
Üç mayıs milliyetçiler günü kutlu olsun.
Milliyetçi Türkiye'ye namzet bir ülkenin,
Üç mayıs milliyetçiler günü kutlu olsun.
Ey Ak Kocalar Oğuz içinde gün görenler,
Siz ülkücülük davasına gönül verenler.
..
Bir ates etrafinda toplanmisti gönüller.
Her taraf cicek dolu her taraf karanfiller.
Gözleri sanki kusku, gözleri ufku izler.
Bu aksam bu sehirde kopacak kiyametler.
Bir ates söndü bugün arkada kaldi küller.
Kahpeler kaldi, birde ihanetler, küfürler.
..
Hızır'la İlyas buluşur,
Altı mayıs tarihinde.
Kırklar Meclisi oluşur,
Altı mayıs tarihinde.
Hızır gelip ata biner,
Bahar artık yaza döner.
..
Bir mayıs emekçinin alın teri
Göklere yükseldi Türk'ün zaferi
Yürekte yansın birliğin neferi
Bir mayıs işçi bayram kutlu olsun
=
=
Vatan aşkıyla içimiz boş değil
..
İlmiyle amel etmeyen, nefis kitabına uyar
Gözlerine perde iner, kem sözleri kalbi duyar
Hak yolundan uzaklaşır, hep batıl yollara sapar
Beyhude bir ömrü geçer, her anı da olur kumar
19 Eylül 2014 - Kaletepe
..
Mayış kullanılıyor şahsım bunu bilmiyor,
Lügatler araştırdım bu terim bulunmuyor…
Yaşlılardan duyarız mayış alanlar varmış,
Mayışı kimler verir şahsım anlayamamış…
Markette mi satılır manavdan mı alınır?
..
Bahar geldi bahar dostluk kardeşlik geldi
Bir mayıs kutlu olsun gariban güllerle geldi
Emekçinin bayramı bu Tanrının fermanı
Zengine hergün bayram ezilenemi haram
Bir mayıs kutlu olsun kardeşlerim adına
Asla olay çıkamaz ülkemizin adına
Kuşlar bile yukardan çiçekler atıyorlar
..
AYLARDAN MAYIS, BUGÜN HIDIRELLEZ SEVDİĞİM….
Aylardan mayıs,bugün hıdırellez sevdiğim….
..
1 Mayıs
Robotların işçiliği, bilgisayarların da memurluğu öldürdüğü bir devirdeyiz.
Böyle bir devirde 1 Mayıs'a nasıl 'işçinin-emekçinin bayramıdır' diyebiliriz?
İşçinin, emekçinin değil, çatışmacıların bayramı oldu artık 1 Mayıs, ey aziz!
Berlin, 1 Mayıs 2009.
..
Yirmi dokuz mayıs "Fetih Gecesi."
İçim yıldızlarla dolu bak
Yine bir yirmi dokuz mayıs fetih gecesi...
Yirmi dokuz mayıs fetih gecesi yine
Gönlümü fethediyor İstanbul'u fetheden yiğitlik
..
Ayağımdan dolayı geçirdiğim kazadan 10 gün sonra 18 mayıs cumartesi sabah sağ karın boşluğumda amansız bir ağrıyla uyandım saat 5 30 gaz sansızı veya gaz spazmı deyip ayağa kalktım banyoya gidip döndüm ağrının tarifi yok o ara ağrıdan dolayı bayılmışım düşerken başımı duvara çarpmış kaşımı yarmışım kızımın anne diyen sesiyle kendime geldim bembeyaz rengi görünce üzüldüm ama ağrı öyle büyükkü tarifi yok acıya dayanan ben kuş gibi ciyak ciyak bağırark ağrıyı azaltacağımı sanıyorum ne mümkün..
Kızım yüzümden akan kanları görünce 112 yi arıyor
- Alo 112 mi annem sancıdan bayıldı o ara başını çarptı kaşı yarıldı çok kan kaybediyor acil gelin diye ağlıyor, acil adresi soruyor 10 dakika sonra geliyor doktor yanıbaşımda
- Nolur 5 dakikalığına şu ağrımı dindir diyorum gözlerine bakıp
- Bişi yapamam hastaneye gidicez önce diyor
Ben duvarları tırmalıyorum ağrıdan gözlerimden yaş akıyor engel olamıyorum hemşire tansiyonumu ölçüyor düşük küçük 2. büyük 5 Doktor ambulanstan sedye istiyor elektirk kesik asansör çalışmıyor siteden 3 kişi geliyor sandalye sedyeyi indirirken yardım ediyorlar 6 kat iniyoruz üzülüyorum yoruldunuz hakkınızı helal edin diyorum helal olsun abla diyorlar...
Ambulans devlet hastanesine 20 dakida gidiyor acilin kapısında Umkeden arkadaşlarım Doktor Bayramali ve Zeki bekliyor gelirken kızım arayıp haberdar etmiş Zeki elimi tutup
..
OTUZ MAYIS
Otuz mayıs; doğum günüm,
Her nabız atışıdır ruhumun…
Otuz mayıs; doğum günüm,
Yâd ellerde seslenişidir gönlümün…
..
25 MAYIS DÜNYA ŞAİRLER GÜNÜ
Bu gün özellikle ilk kez Türkiye şairler Birliği Ailesi olarak 25 Mayıs ‘ı Dünya şairler Günü olarak ilan etmenin heyecanını yaşamaktayım.Esere gün yapılıp ta eserin sahibine gün yapılmayan yada eserin eser sahibinin önüne geçtiği garip bir durumun giderilmesi ve eserle eser sahibinin de birlikte anıldığı özel bir gün olmasının ayrı bir manası ve ehemmiyetinin olduğu bilinciyle başlatmış olduğumuz bu girişimini en yakın süre içerisinde ilgili makamlara duyurularak UNESCO tarafından kabul edilmesini sağlamak amacıyla yola çıkmış bulunuyoruz.Bu güzel ve anlamlı günde şair dostlarımıza önemli görev olarak bir birlerine bu günde hatırlayıp tebrik etmeleri başka platformlara taşıyarak bu güzel girişimi duyurarak desteklerini sağlamaları en büyük katkı olacağı kanaatindeyim.
Sanal ortamdan reel ortama taşıdığımız bir çok faaliyetin içerisinde gerçekleştirebileceğimiz en önemli bir girişim olduğu kanaatiyle gelecek tarih içerisinde hatırlanabilmenin de bir vesilesi olacaktır.Mademki şair bir milletiz ve şair olma yolunda çabalamaktayız öyleyse şairinde belli bir günü olmalı ve o özel günde de mutluluklarına bir nebzede olsa katkıda bulunma gayreti içerisinde olmalıyız diyorum.
Usta şair Mehmet Emin Yurdakul “Şairleri haykırmayan bir millet in sevenleri toprak olmuş öksüz bir çocuk gibidir “ der. İbni sina ise “ Tabipler insan anatomisinde ve insan üzerinde hükümlerini sürdürürler, oysa şairler sözlerin sultanıdır herkes şair olamaz” der. Sözlerin Sultanları olan şairlerimizi elbette bir güne sığdırmak imkansızdır.Nitekim şairler Her günde binlerce odaktan dünyada olup biteni sözleriyle duyurmaya çalışmaktalar.Araçları Dil dir.Dil,Vakanın bölünmez bütünlüğünün ve istiklalinin sesidir.Edebiyat, bu sesin bir şarkı,bir türkü güzelliğine erişmesi; Şair ise Milletin arzusunu, sevincini, Neş’e sini, aşkını,umudunu, kederini feryadını dile getiren yani vatanın sesini dillendiren kimselerdir.Tüm şairlerimiz meydana getirdikleri eserlerini bun minval üzere oluşturmuşlardır.Ancak o eseri meydana getiren şair insana ne yapılabilmiştir.
..
(22 mayıs 2006 FN- 22 mayıs 2011 BLN)
Bilindiği gibi,yaklaşık üç hafta önce,’’Tanrılar Ülkesinde Aşk’’ adlı romanım kıtap severlerle buluşmuştu.Roman olumlu ve yapıcı bir çok tepki aldı.Bu adı geçen roman 2011 yılının yayın programına alınan ilk çalışmasıydı.Yayın programına göre bu yıl dört romanım yayınlanacaktı.Nitekim programa alınan ikinci romanım olan,’’Tanrıyı Üzdüğümü Meleklerin Ağlamasından Anladım’’ bu ayın (mayıs) 20-25’i arasında okurlarıyla buluşacak.Daha bir önceki romanın sıcaklığı hissedilirken ikincisinin kitap severlere sunulmasına karşın ister istemez bir takım tepkiler aldım.Gelen tepki ve öneriler üzerine 2011 yılı yayın programımı kapatmam gerektiğini düşündüm.Normalde eylül ayın sonları ile kasım ayı başlarında iki romanımın daha yayınlanacaktı ancak ortalama her ay bir roman çıkarmanın bazı kaygılara neden olacağını da düşünerek eylül ve kasım aylarında piyasaya çıkması düşünülen iki romanımı da 2012 yılı yayın programına aktardım.(Belki yıl sonuna doğru bir tanesi daha çıkabilir,kesin olmamakla birlikte.) Sözkonusu romanlar uzun zamandan beri yazılmış,üzerinde uzun yıllar titizlikle çalışılmış kitaplardır.
‘Tanrılar Ülkesinde Aşk’ adlı romanı dokuz yıllık bir emeğin sonucuydu.Bu mayıs ayının 20-25 tarihleri arasında çıkacak olan ve daha şimdiden adı duyurulan,’Tanrıyı Üzdüğümü Meleklerin Ağlamasından Anladım’ romanı 2006 yılının mayıs ayında yazılmaya başlandı ve gün gün yapılan gözlemlerin analizlerini içerir.Roman kahramanı El Adam’ın yaşadığı talihsizlikler 2006 mayıs 22’sinde başlamıştı.Romanın özellikle mayıs ayı ortalarında kitap severlere sunulmasını kitap kahramanlarına duyduğum saygıdan yaptım.Bu yüzden bu romanın okurlarıyla buluşma tarihi benim için bir miladdır diyebilirim.’Tanrıyı Üzdüğümü Meleklerin Ağlamasından Anladım’ romanımda (beş buçuk yıllık bir emeğin sonucudur) Bayan Gümüş’ün,kendisini sonsuz seven aşkı El Adam’ı (Yusuf) hırsına kurban edişini darmatik durumları var.Mavi Menekşenin çağdaş destanı bu roman da,Bayan Gümüş deliler gibi aşık olduğu eşi El Adam’ı 2006 yılının mayıs ayında bir gece yarısı evden kovması ile başlayan hüzünlü yılları betimleniyor.El Adam bu vakitsiz kovulma ile yaşadığı ruh kırılmasını kimselere anlatamaz,zamanla erimeye başlar.Kovulmayı içine sindiremez ve herşeyden elini çeker,kendisini benliği içinde yoketmeye mahkum eder.Yaşadığı hüzün beynine (sonunu getirecek) dayanılmaz ağrılar sokar.Geçmişinden kopup gelen çığlıklara yenik düşen M.B Gümüş onun yokluğuna dayanamaz ve büyülü bir hüznün baskısı ve engin pişmalıklarla aramaya koyulur.Ancak onların aşkı bir Alman Yazarın dikkatini çektikten sonra aslında sıradan bir tutku gibi beliren sadakatlerinin derin bir geçmişi ve sonsuz bir aşkla kök salmış olduğu anlaşılır.Yazar Bayan Helenburg,El Adam ile M.B Gümüş’ün aşklarının mitolojik açısını keşfeder ve bununla ilgili araştırmalara başlar.Bulgularını ‘Sadakat ve Mavi Menekşe’ adlı bir kitapta toplar.M.B Gümüş’de aramalarını sürdürür; tesadüfler El Adam’ı hiç ummadığı bir yerde,mavi menekşelerin kabul ettiği bir yerde bulmasına yardım eder ama artık iş işten geçmiştir.Hüznün ve aşkın sonsuz yolculuğu bu çalışma sonradan M.B Gümüş’ün sadakatsizliğinin tablosuna dönüşür; kendisini aşkla sınayan Tanrı’yı üzdüğünü derin acılarla anlar.
..