Onur BİLGE
Fırtına dinip, iki eski arkadaş, anlaşmaya varınca, kendi aralarında havadan sudan konuşmaya başladılar. Az önceki konuşmaları, aynı sözlerin, farklı anlamlandırılabileceği hususunda eşsiz bir örnekti. Konuşulanları, hafızama iyice kaydetmek için baştan sona kadar zihnimden geçirdim. Eve dönünce mutlaka kaydedecek, bir öykümde kullanacaktım.
Bu olay; bana, işaret diliyle anlaşmaya çalışan iki kişinin arasında geçen bir olayı anımsattı:
Birkaç asır önce Papa tarafından, tüm Yahudilerin Romadan gitmeleri kararı alınır. Yahudiler gitmek istemezler. Papa, Yahudilerin önde gelenlerinden biriyle dini bir müzakere yapılmasını teklif eder. Yahudileri, Moiz temsil edecektir. Papa ile Moiz’in dilleri farklı olduğu için birbirleriyle işaret diliyle anlaşmaya karar verirler.
Bütün sabahları üşüdüğüm
Bütün gördüğüm senli günlerim, onlar da gitsin
İçimde bir şarkı
Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat
Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin