ANASAYFA
ŞAİRLER
ŞİİRLER
NEDİR
ÜYELER
MESAJLAR
GRUPLAR
Sureyya Tamer - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı
Üyeler
Online Üyeler
Bugün Doğanlar
Popüler Üyeler
Profilim
Üye İşlemleri
KENDİSİ HAKKINDA YAZDIĞI TANITIM YAZISI
Ankara`da doğdum, Uludağ'da okudum.
KÜL yuttum TÜRLÜ türlü, damağıma tat aradım.
Yalar olunca mürekkebi, bağımlı dediler.
Nihayet bir şey öğrendim;
Kara yazıymış, kağıdın yüzünü ağartan,
Dolduramadım yüreği, dilim lal oldu ondan.
Demezdik diyemezdik,
bir dilimiz olmasaydı eğer...
Ki o, hikmeti dillendirmek için var edilmiş meğer...
Sureyya TAMER
OKU!
yaratan Rabbin adına...
Oku,
çünkü Rabbin Sonsuz Kerem Sahibidir,
insana kalemi kullanmayı öğretendir,
insana bilmediğini belleten!
Alak/ 1-5
“Kalem”, yazma sanatının,
yazı yoluyla kaydedilen bütün bilgilerin sembolü,
aynı zamanda peygamberler aracılığıyla vahyin,
ilahî vahiy olgusunun çerçevesidir.
'OKUMAK;
Herkes uykudayken,
güneşin doğuşundaki ihtişamı seyretmek için, seher vakti uyanmaya benzer.'
İlim maluma tabidir. Mevcudu, bilinenleri okuyup, bilmeli.
Okuyabilmek için se hikmet(hükmün sebebi) sevgisi, hakikat aşkı olmalı.
Sürekli kontrol gerekir, bildiklerim ne kadar doğru diyerek, hakikat aşkına.
Yıllarca gölgeleri gerçektir diye seyredenler,
gerçeği gösterdiğinizde inkar edecektir, ona inanmış olmak adına.
Birazcık anlar gibi olsalar da kamaşır gözleri,
karanlıktan aydınlığa birden bire çıkan gibi.
Zamana ihtiyacı olacağı muhakkak.
Bilgiye açık, hür düşünceli ruhların ilkesi,
'Şimdiye kadar elde ettiğim en doğru bu' diye fikrine sahip,
'yarın daha doğrusunu bulursam, mutlaka onu alırım' diyecek kadar da cesur ve özgür olur.
'Bir gezgin, gezip gördüklerini anlatıp yaymaya başlayınca,
etrafına toplanan meraklı dinleyicilerin kölesi olur.
Artık görmedim, bilmiyorum diyemez.
Ancak,
öyle yalanlar var ki dilden çok kulaklar sorumludur ondan.'
Kimisi öğrenir, bilir, söyler GEZGİN gibi.
Kimi de okudukça, deniz suyu içene benzer, susuzluğu artar, hiç içmemiş gibi.
Hatta VAHİY-KATİBİ hassasiyetiyle, bir şey eksiltirim ve en önemlisi,
birşey katarım diye titrer, hikmet aşkına.
İnsanın tabiatında, zamanın elinden tutmak, bildiğini aktarmak vardır.
Sohbetlerde konuşur, yazıya, şiire döküp yayar.
Aslında gereklidir bu, mecburidir.
Biri tane tane söyler, diğeri allı pullu.
Uzun sözlerimin kısa anlamı:
Bilginin zekatı verilmeli, paylaşılmalı;
düğüne OKUmak, düğünümüzü çevremize OKUmak gibi,
sorumluluk bilinciyle aleme nizam vermeli.
Yoksa 'ıssız eve it buyruk' tur.
Saygıyla,
Selam olsun,
okuyan ve doğru aktaranlara....
01:45 19.07.2006 Sureyya TAMER
ŞAİR SAYFASI
Gül Gazeli
Sureyya Tamer
Gülüm
Sureyya Tamer
BEĞENDİĞİ ŞAİRLER
Mustafa Kadıoğlu
41 Şiir
Ankara`da doğdum, Uludağ'da okudum.
KÜL yuttum TÜRLÜ türlü, damağıma tat aradım.
Yalar olunca mürekkebi, bağımlı dediler.
Nihayet bir şey öğrendim;
Kara yazıymış, kağıdın yüzünü ağartan,
Dolduramadım yüreği, dilim lal oldu ondan.
Demezdik diyemezdik,
bir dilimiz olmasaydı eğer...
Ki o, hikmeti dillendirmek için var edilmiş meğer...
Sureyya TAMER
OKU!
yaratan Rabbin adına...
Oku,
çünkü Rabbin Sonsuz Kerem Sahibidir,
insana kalemi kullanmayı öğretendir,
insana bilmediğini belleten!
Alak/ 1-5
“Kalem”, yazma sanatının,
yazı yoluyla kaydedilen bütün bilgilerin sembolü,
aynı zamanda peygamberler aracılığıyla vahyin,
ilahî vahiy olgusunun çerçevesidir.
'OKUMAK;
Herkes uykudayken,
güneşin doğuşundaki ihtişamı seyretmek için, seher vakti uyanmaya benzer.'
İlim maluma tabidir. Mevcudu, bilinenleri okuyup, bilmeli.
Okuyabilmek için se hikmet(hükmün sebebi) sevgisi, hakikat aşkı olmalı.
Sürekli kontrol gerekir, bildiklerim ne kadar doğru diyerek, hakikat aşkına.
Yıllarca gölgeleri gerçektir diye seyredenler,
gerçeği gösterdiğinizde inkar edecektir, ona inanmış olmak adına.
Birazcık anlar gibi olsalar da kamaşır gözleri,
karanlıktan aydınlığa birden bire çıkan gibi.
Zamana ihtiyacı olacağı muhakkak.
Bilgiye açık, hür düşünceli ruhların ilkesi,
'Şimdiye kadar elde ettiğim en doğru bu' diye fikrine sahip,
'yarın daha doğrusunu bulursam, mutlaka onu alırım' diyecek kadar da cesur ve özgür olur.
'Bir gezgin, gezip gördüklerini anlatıp yaymaya başlayınca,
etrafına toplanan meraklı dinleyicilerin kölesi olur.
Artık görmedim, bilmiyorum diyemez.
Ancak,
öyle yalanlar var ki dilden çok kulaklar sorumludur ondan.'
Kimisi öğrenir, bilir, söyler GEZGİN gibi.
Kimi de okudukça, deniz suyu içene benzer, susuzluğu artar, hiç içmemiş gibi.
Hatta VAHİY-KATİBİ hassasiyetiyle, bir şey eksiltirim ve en önemlisi,
birşey katarım diye titrer, hikmet aşkına.
İnsanın tabiatında, zamanın elinden tutmak, bildiğini aktarmak vardır.
Sohbetlerde konuşur, yazıya, şiire döküp yayar.
Aslında gereklidir bu, mecburidir.
Biri tane tane söyler, diğeri allı pullu.
Uzun sözlerimin kısa anlamı:
Bilginin zekatı verilmeli, paylaşılmalı;
düğüne OKUmak, düğünümüzü çevremize OKUmak gibi,
sorumluluk bilinciyle aleme nizam vermeli.
Yoksa 'ıssız eve it buyruk' tur.
Saygıyla,
Selam olsun,
okuyan ve doğru aktaranlara....
01:45 19.07.2006 Sureyya TAMER