Gül okunur ardından gelirmi imdadına Hikmet çağı bülbülü; devam et O şehre var Yel savurur külünü,dokunur kan adına Hasret çağı bülbülü; selâm et O şehre var
Gök yarılır dâvet var,bulutlardadır âhın Hancı nâra sokulur,yolundadır kervanın Ay örtülür geceye,gün olur intizârım Gurbet çağı bülbülü; sılân et, O şehre var
Dermân ukbâda saklı,tarifi yok elemin Öteye gidiş farklı, hayırı yok kelîmin Bakışından kan damlar duvağına gelinin Murad çağı bülbülü; düğün et O şehre var
Sayfada kalır Elif, bilemedin yarımdır Göklerde piri nur görünen kanadındır Hoyrattadır elleri,bilmedin kan adındır Zûlmet çağı bülbülü; dâvâ et O şehre var
Bir şiirsin dilimde,matem rengidir göğün Perçeminde kanınla,var o diyâra övün Bağrında hâr durur, sükûtudur ömrünün Hoyrat çağı bülbülü; kelâm et O şehre var
Heyhât içirir toprak,vahâdadır varışın Göğü saran bir ezgi,O diyâradır yarışın Çağlar tanır âhını, Kahharadır kalışı… Cihât çağı bülbülü; makam et O şehre var
Işığına gün hayrân, şakağında nûrun al Varışına kul hayrân, duruşunda ziyâ hâl Sukûtuna dil hayrân, yokluğunda kelâm lâl Vuslât çağı bülbülü; kıyâm et O şehre var
Kıyâm et O şehre…
Gül okunur ardından gelirmi imdadına
Hikmet çağı bülbülü; devam et O şehre var
Yel savurur külünü,dokunur kan adına
Hasret çağı bülbülü; selâm et O şehre var
Gök yarılır dâvet var,bulutlardadır âhın
Hancı nâra sokulur,yolundadır kervanın
Ay örtülür geceye,gün olur intizârım
Gurbet çağı bülbülü; sılân et, O şehre var
Dermân ukbâda saklı,tarifi yok elemin
Öteye gidiş farklı, hayırı yok kelîmin
Bakışından kan damlar duvağına gelinin
Murad çağı bülbülü; düğün et O şehre var
Sayfada kalır Elif, bilemedin yarımdır
Göklerde piri nur görünen kanadındır
Hoyrattadır elleri,bilmedin kan adındır
Zûlmet çağı bülbülü; dâvâ et O şehre var
Bir şiirsin dilimde,matem rengidir göğün
Perçeminde kanınla,var o diyâra övün
Bağrında hâr durur, sükûtudur ömrünün
Hoyrat çağı bülbülü; kelâm et O şehre var
Heyhât içirir toprak,vahâdadır varışın
Göğü saran bir ezgi,O diyâradır yarışın
Çağlar tanır âhını, Kahharadır kalışı…
Cihât çağı bülbülü; makam et O şehre var
Işığına gün hayrân, şakağında nûrun al
Varışına kul hayrân, duruşunda ziyâ hâl
Sukûtuna dil hayrân, yokluğunda kelâm lâl
Vuslât çağı bülbülü; kıyâm et O şehre var
Rukiye AYDIN