Yorgunum
Göz kapaklarım açılmıyor seni görmeye
Yorgun dilimde kelimeler biçare
İçimde yeşeren umutlar kabuk bağlamış
Koca çınar ağacı kabukları sanki
Ruhum bedenimi taşımıyor
Ağır geliyor
Uzuvlar bedenime
Sen kalbime
Boğazım düğümleniyor nefes alamıyorum
Ellerim tutmuyor hiçbir şeyi
Bedenim yitik, yığılmışım bir duvar dibine
Yorgunum, üşüyorum
Ört üzerimi hayat, kalkacak takatim yok
Adımlarım küçük ve cılız
Yürüyecek mecalim yok
Yüreğim savaştan çıkmışçasına yorgun
Hiçbir şeye direnmiyor
Sen nereye istersen oraya savruluyorum
Yorgunum! ...
Koca bir taş gibi
Sönmüş bir volkan gibi
Koca bir çınar gibi
Dokunsalar düşüp yıkılacağım
Failim meçhul, bu hayattan göçüp gideceğim
Öleceğim
Yorgunum hayat…
Hamza SABANCI
Yorgunum Göz kapaklarım açılmıyor seni görmeye Yorgun dilimde kelimeler biçare İçimde yeşeren umutlar kabuk bağlamış Koca çınar ağacı kabukları sanki Ruhum bedenimi taşımıyor Ağır geliyor Uzuvlar bedenime Sen kalbime Boğazım düğümleniyor nefes alamıyorum Ellerim tutmuyor hiçbir şeyi Bedenim yitik, yığılmışım bir duvar dibine Yorgunum, üşüyorum Ört üzerimi hayat, kalkacak takatim yok Adımlarım küçük ve cılız Yürüyecek mecalim yok Yüreğim savaştan çıkmışçasına yorgun Hiçbir şeye direnmiyor Sen nereye istersen oraya savruluyorum Yorgunum! ... Koca bir taş gibi Sönmüş bir volkan gibi Koca bir çınar gibi Dokunsalar düşüp yıkılacağım Failim meçhul, bu hayattan göçüp gideceğim Öleceğim Yorgunum hayat… Hamza SABANCI