Latif Gökdağ - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

Toydum,çocuktum;Toys'dan,Tolstoy'dan habersiz
Çay kağıtlarına düşülmüş bir not'tum,dibacesiz
İnceden söylendim tırnak tutmaz yamaçlara
Uzun uzun söykendim latif, gök dağlara
Uz gittim rotasız,yol çizdim yılankavi
Ve yılanlardan ögrendim S harfini
Bikalem Lam-elif çizildi avuçlarıma
Yapıştı dudaklarım aynalı pınarlara
Çekik gözlü,Orta Asyalı bad-ı saba'ydı bu
Üşüdü pardılarda kuş, titredi arkta su
Fışkındı sesim, bıçkındı dişlerim
Gıcırdamazdı menteşesiz dizlerim
Kav tutan yüreğim korkardı çıngıdan
Gövelekli dallar saklanırdı çıpkıdan
Yönüçayır, Ağılıgöl, Sarıçiçek, Tahtalı
Islık çalarken kaybettim sarı oğlağı
Dalgın olsam da iz sürerdi ayaklarım
Tek davam vardı,karnı doygun davarlarım

Sor,hangi dere tanımaz ki beni
Eğni, Suludere,Yarıcak,Mersi
Çimdim,çınar giliği ile saç taradım
Çıktım dallarına iki tane ad kazıdım
Güneş yatar, gölgeler uzar,kalkar davar
Anam elinde helki,fış fış süt sağar
Akşam olur, ateş yanar, kurulur pına
Şiş ucunda göz göz kızarır bazlama

Büyüdüm,dibek taşında dövüldüm
Patozda ayıklandı kılçıklarım
Suyu çok verildi gözlerimin
Bildim,ip nerede,kim vefasız, kimde suç
Bir Yusuf'tu kuyuda Sezai KARAKOÇ
Bir muska daha asıldı boynuma
Yüreğimden başka
Şiir,ilk yara, vefasız Monna Rosa