Eğer bir gün dünyaya ait çok büyük bir derdin olursa Rabbine dönüp: 'Benim çok büyük bir derdim var' deme! Derdine dönüp: 'Benim çok büyük bir RABBİM var' de!
dün sabaha karşı kendimle konuştum, ben hep kendime çıkan bir yokuştum, yokuşun başında bir düşman vardı, onu vurmaya gittim kendimle vuruştum.
ÖZDEMİR ASAF
Gözlerin İstanbul Oluyor Birden / Ve Monna Rosa Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden. Martılar konuyor omuzlarıma, Gözlerin İstanbul oluyor birden. Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen Durgun sular gibi azalacağım Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen. Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince Yalnız gözlerime bak diyeceksin. Ellerim usulca ellerine değince Kaybolup gideceksin Bir elim seni çizecek bütün pencerelere Bir elim seni silecek. Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere Senin için yeni baştan can kesilecek. Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde Sonra seni kaybetmek hemen her yerde Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak Yapayalnız kalmak iskelelerde. Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden. Martılar konuyor omuzlarıma, Gözlerin İstanbul oluyor birden.
.. //.
Ve Monna Rosa
Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık
Ve toprağın rüyaya yılan gibi girişi
Sana da Mona Roza taşbebeği bıraktık;
Ellerinde kılçıklı balıkların bir dişi
Senin hatıran kadar büyük, yeni, karanlık;
Senin hatıran kadar Allah ve şeytan işi
Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık...
Surda Bir Gedik Açtık Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es...
SENİ ARAMAM İÇİN BENİ UZAĞA ATTIN
ALEMİ BENİM, BENİ KENDİN İÇİN YARATTIN..
NECİP FAZIL
Eğer bir gün dünyaya ait çok büyük bir derdin olursa
Rabbine dönüp:
'Benim çok büyük bir derdim var'
deme!
Derdine dönüp:
'Benim çok büyük bir RABBİM var'
de!
dün sabaha karşı kendimle konuştum,
ben hep kendime çıkan bir yokuştum,
yokuşun başında bir düşman vardı,
onu vurmaya gittim kendimle vuruştum.
ÖZDEMİR ASAF
Gözlerin İstanbul Oluyor Birden / Ve Monna Rosa
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen
Durgun sular gibi azalacağım
Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.
Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince
Yalnız gözlerime bak diyeceksin.
Ellerim usulca ellerine değince
Kaybolup gideceksin
Bir elim seni çizecek bütün pencerelere
Bir elim seni silecek.
Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere
Senin için yeni baştan can kesilecek.
Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde
Sonra seni kaybetmek hemen her yerde
Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak
Yapayalnız kalmak iskelelerde.
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
.. //.
Ve Monna Rosa
Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık
Ve toprağın rüyaya yılan gibi girişi
Sana da Mona Roza taşbebeği bıraktık;
Ellerinde kılçıklı balıkların bir dişi
Senin hatıran kadar büyük, yeni, karanlık;
Senin hatıran kadar Allah ve şeytan işi
Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık...
Surda Bir Gedik Açtık
Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes
Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es...
Necip Fazıl Kısakürek
YATTIĞIM KAYA
Bu akşam o kadar durgun ki sular
Gömül benim gibi kedere diyor.
İçimde maziden kalma duygular
Ağla geri gelmez günlere diyor.
Ey gönül, gidenden ümidini kes!
Kaçan bir hayale benziyor herkes,
Sanki kulağıma gaipten bir ses
Buluşmalar kaldı mahşere diyor.
Enginden engine koşarken rüzgâr,
Bende bir yolculuk heyecanı var...
Yattığım kayaya çarpan dalgalar
Çıkıver bir sonsuz sefere diyor.
NECİP FAZIL KISAKÜREK