Doya doya yenecek aşları. Kana kana içecek suları vardı. Ama o gün toz duman sardı her yanı. O gün, sarardı soldu toprak. O gün, bir bulut çöktü tepesine. Ogün, bir dağ geldi üzerine. O gün, güçlü adamın eline geçti toprak. O gün, tütmez oldu bacalar. O gün, dalından koparıldı körpe yapraklar. O gün, ölüme kapandı gözler. O gün, üç işaret belirdi ağaçta. O gün, üç nesil asıldı oracıkta. İşte o gün, baş koydular savaşa. Ve dağıldılar dip bucak ormanlar arasına.
MAYA AĞIDI
Doya doya yenecek aşları.
Kana kana içecek suları vardı.
Ama o gün toz duman sardı her yanı.
O gün, sarardı soldu toprak.
O gün, bir bulut çöktü tepesine.
Ogün, bir dağ geldi üzerine.
O gün, güçlü adamın eline geçti toprak.
O gün, tütmez oldu bacalar.
O gün, dalından koparıldı körpe yapraklar.
O gün, ölüme kapandı gözler.
O gün, üç işaret belirdi ağaçta.
O gün, üç nesil asıldı oracıkta.
İşte o gün, baş koydular savaşa.
Ve dağıldılar dip bucak ormanlar arasına.
(Popolvuh Maya Kutsal Kitabı’ndan)