bir yüksün omuzlarımda gücümün yetmediği çekmeye mecbur olduğum marazî bir hastalık..
iyi diyemem sana olmasan daha iyi olurdu doğan her günün başında 'o gün'ü özlüyorum.. bir otobüs koltuğunda senden ayrılacağım günü
veda etmeyeceğim el de sallamıyacağım sevmedim seni şehir sevmeyeceğim de..
çiçeklerim başka yerde sulanmak ister, bakım ister oysa sen, sen ne yapacaksın sanki senin çiçeğin de var, bahçıvanın da bırak beni; at şu kelepçeyi kollarımdan ver hürriyetimi..
yıllarını vermiş mahkûmlar gibi hürriyetime kavuşacağım gökyüzünde siyah bulutlar bile sana lanet yağdırırlar belki iyisin hoşsun amma 'altın kafes' de olsan bana yaranamazsın artık
benim vücûmu çaldın kalbim çok uzaklarda gideceğim senden şehir belki de çok yakında
ümit bu: yaşamanın alevi ya olmazsa.. hummalı bir hasta gibi ölüm anını bekle
hoş sen de güceniyorsun amma ne istedin beden hem ben yine diyorum sevmedim seni şehir sevmeyeceğim de..
duyuyorum sesini birer birer başkaları değil onlar hepsi bir ağızdan..
yalvarır gibi; yakarır gibi; çağırır gibi..
'gel' diyorlar 'dön' diyorlar bilmiyorlar benim burada; elleri bağlı çaresiz olduğumu özlüyorum artık herşeyi sevgim ordan kaldı; aşkım orda kaldı..
ve kısacası; kanımdan kan canımdan can bildiklerim orda kaldı..
senin neyini seveyim olmuyor sevemiyorum hem unutma! bana herşeyini versen de yapamazsın gönül evimi olmadı işte.. olmadı diyorum..
SEVMEDİM SENİ ŞEHİR SEVMEYECEĞİMDE......
Yrd. Doç. Dr. Müzair KILIÇ (Öğretmenim)
SEN VARSIN ORDA
Aşkımın temeli sen bir alemsin Sevgi muhabbetsin dilde kelamsın Merhabasın dosttan gelen selamsın Duyarak alırım sen varsın orda
Saklarım gözümde güzelliğini Her neye bakarsam sen varsın orda Kalbimde gizlerim muhabbetini Koymam yabancıyı sen varsın orda
Çeşitli çiçekler yeşil yapraklar Renklerin içinde nakşını saklar Karanlık geceler aydın şafaklar Uyanır cümlâlem sen varsın orda
Mevcudiyette olan kudreti kuvvet Senden hasıl oldu sen verdin hayat Yoktur senden başka ilânihayet İnanıp kanmışım sen varsın orda
Hu çeker iniler çalınan sazlar Kükremiş dalgalar coşar denizler Güneş doğar perdelenir yıldızlar Saçar kıvılcımlar sen varsın orda
Veysel’i söyleten sen oldun mutlak Gezer daldan dala yorulur ahmak Sen ağaç misali biz dalda yaprak Meyva çekirdeksin sen varsın orda AŞIK VEYSEL
SANA GELİRİM Yer yok deme sakın kalbinde bana Bir yudum su gibi muhtacım sana Bir mecnun misali ben yana yana Sevgiye susamış sana gelirim
Öğle özledimki sevgilim seni Seninle yaşadım sensiz günleri Sen tut ellerimi bırakma beni Çoşkun sular gibi sana gelirim
Bomboş bir dünyaydı sensiz hayatım Sensin benim neşem sensin benim kanadım Sana hasret seni yaşayamadım Kalbimle bir ömür sana gelirim.
SİNİRLENDİĞİNİZDE BU ÖYKÜYÜ HATIRLAYIN! Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş.hemen oğlunun yanına koşmuş ve eline çekiçle vurmaya başlamış. biraz sakinleşince oğlunu hemen hastahaneye götürmüş.Doktor çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysada elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan çıkıp gözlerini açtığında, bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle ''Babacığım, kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm'' demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş: ''Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak? '' Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş.
Birisi masaya süt döktüğünde yada bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın. Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınız da önce biraz düşünün.. Kamyonlar onarılabilir ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiç bir zaman onarılamaz...; genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz. İnsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler, insanı sonsuza kadar rahatsız eder.. Harekete geçmeden önce durun ve düşünün. Sabırlı olun, anlayış gösterin ve sevin...... Engüzel ve mutlu günlerin sizlerin olması dileğiyle...bir daha düşünün lütfennnnn...
OLMUYOR İŞTE...!
bir yüksün omuzlarımda
gücümün yetmediği
çekmeye mecbur olduğum
marazî bir hastalık..
iyi diyemem sana
olmasan daha iyi olurdu
doğan her günün başında
'o gün'ü özlüyorum..
bir otobüs koltuğunda
senden ayrılacağım günü
veda etmeyeceğim
el de sallamıyacağım
sevmedim seni şehir
sevmeyeceğim de..
çiçeklerim başka yerde
sulanmak ister, bakım ister
oysa sen, sen ne yapacaksın sanki
senin çiçeğin de var, bahçıvanın da
bırak beni; at şu kelepçeyi kollarımdan
ver hürriyetimi..
yıllarını vermiş
mahkûmlar gibi
hürriyetime kavuşacağım
gökyüzünde siyah bulutlar bile
sana lanet yağdırırlar
belki iyisin hoşsun amma
'altın kafes' de olsan
bana yaranamazsın artık
benim vücûmu çaldın
kalbim çok uzaklarda
gideceğim senden şehir
belki de çok yakında
ümit bu:
yaşamanın alevi
ya olmazsa..
hummalı bir hasta gibi
ölüm anını bekle
hoş sen de güceniyorsun amma
ne istedin beden
hem ben yine diyorum
sevmedim seni şehir
sevmeyeceğim de..
duyuyorum sesini birer birer
başkaları değil onlar
hepsi bir ağızdan..
yalvarır gibi;
yakarır gibi;
çağırır gibi..
'gel' diyorlar
'dön' diyorlar
bilmiyorlar benim burada;
elleri bağlı çaresiz olduğumu
özlüyorum artık herşeyi
sevgim ordan kaldı; aşkım orda kaldı..
ve kısacası;
kanımdan kan
canımdan can bildiklerim
orda kaldı..
senin neyini seveyim
olmuyor sevemiyorum
hem unutma!
bana herşeyini versen de
yapamazsın gönül evimi
olmadı işte..
olmadı diyorum..
SEVMEDİM SENİ ŞEHİR
SEVMEYECEĞİMDE......
Yrd. Doç. Dr. Müzair KILIÇ (Öğretmenim)
SEN VARSIN ORDA
Aşkımın temeli sen bir alemsin
Sevgi muhabbetsin dilde kelamsın
Merhabasın dosttan gelen selamsın
Duyarak alırım sen varsın orda
Saklarım gözümde güzelliğini
Her neye bakarsam sen varsın orda
Kalbimde gizlerim muhabbetini
Koymam yabancıyı sen varsın orda
Çeşitli çiçekler yeşil yapraklar
Renklerin içinde nakşını saklar
Karanlık geceler aydın şafaklar
Uyanır cümlâlem sen varsın orda
Mevcudiyette olan kudreti kuvvet
Senden hasıl oldu sen verdin hayat
Yoktur senden başka ilânihayet
İnanıp kanmışım sen varsın orda
Hu çeker iniler çalınan sazlar
Kükremiş dalgalar coşar denizler
Güneş doğar perdelenir yıldızlar
Saçar kıvılcımlar sen varsın orda
Veysel’i söyleten sen oldun mutlak
Gezer daldan dala yorulur ahmak
Sen ağaç misali biz dalda yaprak
Meyva çekirdeksin sen varsın orda
AŞIK VEYSEL
SANA GELİRİM
Yer yok deme sakın kalbinde bana
Bir yudum su gibi muhtacım sana
Bir mecnun misali ben yana yana
Sevgiye susamış sana gelirim
Öğle özledimki sevgilim seni
Seninle yaşadım sensiz günleri
Sen tut ellerimi bırakma beni
Çoşkun sular gibi sana gelirim
Bomboş bir dünyaydı sensiz hayatım
Sensin benim neşem sensin benim kanadım
Sana hasret seni yaşayamadım
Kalbimle bir ömür sana gelirim.
SİNİRLENDİĞİNİZDE BU ÖYKÜYÜ HATIRLAYIN!
Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle
kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş.hemen oğlunun yanına koşmuş ve eline çekiçle vurmaya başlamış.
biraz sakinleşince oğlunu hemen hastahaneye götürmüş.Doktor çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysada
elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan çıkıp gözlerini
açtığında, bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle ''Babacığım, kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm''
demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş: ''Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak? '' Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş.
Birisi masaya süt döktüğünde yada bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın.
Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınız da önce biraz düşünün.. Kamyonlar onarılabilir ama kırılan kemikler
ve incinen duygular hiç bir zaman onarılamaz...; genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz. İnsan hata yapar.
Hepimiz hata yaparız Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler, insanı sonsuza kadar rahatsız eder..
Harekete geçmeden önce durun ve düşünün. Sabırlı olun, anlayış gösterin ve sevin......
Engüzel ve mutlu günlerin sizlerin olması dileğiyle...bir daha düşünün lütfennnnn...
[email protected]