Mavi'ye hayrandım hep mavi'ye tutkun, sonra denizleri keşfetti ruhum daha çocuktum, biraz ürkek, biraz korkak, yaş aldıkça geçti ürkekliğim, kalmadı korkaklığım. Gönlümdeki mavi, denizlerin mavisi, gökyüzünün, özgürlüğün mavisiydi. Çocuklarımın gözlerine yansıdı sonra armağanıydı bana denizlerin, ve armağanıydı bana mavi, orta yaşımda aynadaki aksimin.
Kalbim Katlanma Bu Dünyaya
Anılar biriktikçe sisleniyor aşklarda Yitiriliyor serüven duygusu ki o zaman Şeytanımı koluma takıp gitmeliyim Yeni bir cehennem kurmalıyım kendime Hep kendini yineliyorken sesler, kokular Gittikçe birbirine benziyorken dünle bugün Ölümsüz olmak kadar ürkünç birşey Bu dünyaya alışmak duygusu
Sonsuza kadar sonsuzluğa asılı kalmak Tanrılara ödül, insanoğluna cezaysa Kalbim, bağışlanmayacak birşey yap Katlanma kendine ve bu dünyaya
Kalbim, ödünç say sana ayrılan ne varsa Geri vermiştin dinini Dilini de unut artık Aztektin yahut Kürt, hüznünse Kızılderili Geri ver ne kalmışsa sende, umutların dahil Hiçlik, o sezdiren keder Buydu senin payın Duyumsa sülfürün yarışını Seni vur, seni bekleme, seni tarihsiz kıl Bir kartala parçalat seni kayalara zincirleyerek Kurbanla kurban eden bilinmiyor tarihe bakarsan Bir efsaneydi yaşamak, sen de bilmiyorsun bunu Medyomdu kimya, bir senfoninin diliydi belki Yeni cehennemler kurmuştuk bilinebilir şeylerden Sözünü tut artık, seni tarihsiz kıl Ve katlanma bu dünyaya ey kalbim
Ahmet Telli
ne ararsin tanri ile aramda sen kimsin ki orucumu sorarsin? hakikaten gözün yoksa haramda basi açiga neden türban sorarsin?
raki, sarap içiyorsam sana ne yoksa sana bir zarari, içerim ıkimiz de gelsek kildan köprüye ben dürüstsem sarhosken de geçerim.
esir iken mümkün müdür ibadet yatip kalkip atatürk'e dua et... senin gibi dürzülerin yüzünden dininden de soguyacak bu millet.
ısgaldeki hali sakin unutma atatürk'e dil uzatma sebepsiz sen anandan yine çikardin amma baban kimdi bilemezdin serefsiz.
Neyzen Tevfik
Fidel'e Şarkı
haydi gidelim, ateşli peygamberi şafağın, gizli patikalardan ulaşalım o yeşil timsahı kurtarmaya, aşkla sevdiğin. haydi gidelim, isyankar ve marslı yıldızlarla dolu cepheyle aşağılanmayı bozguna uğratarak zafere erişmeye ya da ölümle buluşmaya yemin edelim. duyulduğunda ilk atış sesi ve uyandığında çalılıklar bakirelere yaraşan bir şaşkınlıkla, orada, yanıbaşında, olgun savaşçılar olarak, bulacaksın bizi. saçıldığında sesin dört rüzgara doğru adalet, ekmek, özgürlük, tarım reformu, oradai yanıbaşında, aynı vurgularla, bulacaksın bizi. ve yerini bulduğunda bunca emeğin sonunda zalime karşı doğruluğun uğraşı, orada, yanıbaşında, bekçilik edeeken mücadelenin sonuçlarına, bulacaksın bizi. yaralı böğrünü yaladığı gün canavar milliyetçi bir mızraktır onu orada vuran, orada, yanıbaşında, gururlu yüreklerimizle, bulacaksın bizi. sanma ki bozabilirler bütünlüğümüzü rüşvetle kuşanmış yaldızlı bitler, tek istediğim bir tüfek, mermiler ve bir siper. başka hiçbir şey. ve şayet engellerse yolumuzu demir, amerika tarihine geçen gerillaların kemiklerini örtmek için bir mendil isteriz kübalıların gözyaşlarından. başka hiçbir şey.
Mavi'ye hayrandım hep
mavi'ye tutkun,
sonra denizleri keşfetti ruhum
daha çocuktum,
biraz ürkek,
biraz korkak,
yaş aldıkça
geçti ürkekliğim,
kalmadı korkaklığım.
Gönlümdeki mavi,
denizlerin mavisi,
gökyüzünün,
özgürlüğün mavisiydi.
Çocuklarımın gözlerine yansıdı sonra
armağanıydı bana denizlerin,
ve armağanıydı bana
mavi,
orta yaşımda
aynadaki aksimin.
Kalbim Katlanma Bu Dünyaya
Anılar biriktikçe sisleniyor aşklarda
Yitiriliyor serüven duygusu ki o zaman
Şeytanımı koluma takıp gitmeliyim
Yeni bir cehennem kurmalıyım kendime
Hep kendini yineliyorken sesler, kokular
Gittikçe birbirine benziyorken dünle bugün
Ölümsüz olmak kadar ürkünç birşey
Bu dünyaya alışmak duygusu
Sonsuza kadar sonsuzluğa asılı kalmak
Tanrılara ödül, insanoğluna cezaysa
Kalbim, bağışlanmayacak birşey yap
Katlanma kendine ve bu dünyaya
Kalbim, ödünç say sana ayrılan ne varsa
Geri vermiştin dinini
Dilini de unut artık
Aztektin yahut Kürt, hüznünse Kızılderili
Geri ver ne kalmışsa sende, umutların dahil
Hiçlik, o sezdiren keder
Buydu senin payın
Duyumsa sülfürün yarışını
Seni vur, seni bekleme, seni tarihsiz kıl
Bir kartala parçalat seni kayalara zincirleyerek
Kurbanla kurban eden bilinmiyor tarihe bakarsan
Bir efsaneydi yaşamak, sen de bilmiyorsun bunu
Medyomdu kimya, bir senfoninin diliydi belki
Yeni cehennemler kurmuştuk bilinebilir şeylerden
Sözünü tut artık, seni tarihsiz kıl
Ve katlanma bu dünyaya ey kalbim
Ahmet Telli
ne ararsin tanri ile aramda
sen kimsin ki orucumu sorarsin?
hakikaten gözün yoksa haramda
basi açiga neden türban sorarsin?
raki, sarap içiyorsam sana ne
yoksa sana bir zarari, içerim
ıkimiz de gelsek kildan köprüye
ben dürüstsem sarhosken de geçerim.
esir iken mümkün müdür ibadet
yatip kalkip atatürk'e dua et...
senin gibi dürzülerin yüzünden
dininden de soguyacak bu millet.
ısgaldeki hali sakin unutma
atatürk'e dil uzatma sebepsiz
sen anandan yine çikardin amma
baban kimdi bilemezdin serefsiz.
Neyzen Tevfik
Fidel'e Şarkı
haydi gidelim,
ateşli peygamberi şafağın,
gizli patikalardan ulaşalım
o yeşil timsahı kurtarmaya, aşkla sevdiğin.
haydi gidelim,
isyankar ve marslı yıldızlarla dolu
cepheyle aşağılanmayı bozguna uğratarak
zafere erişmeye ya da ölümle buluşmaya yemin edelim.
duyulduğunda ilk atış sesi ve uyandığında
çalılıklar bakirelere yaraşan bir şaşkınlıkla,
orada, yanıbaşında, olgun savaşçılar olarak,
bulacaksın bizi.
saçıldığında sesin dört rüzgara doğru
adalet, ekmek, özgürlük, tarım reformu,
oradai yanıbaşında, aynı vurgularla,
bulacaksın bizi.
ve yerini bulduğunda bunca emeğin sonunda
zalime karşı doğruluğun uğraşı,
orada, yanıbaşında, bekçilik edeeken mücadelenin sonuçlarına,
bulacaksın bizi.
yaralı böğrünü yaladığı gün canavar
milliyetçi bir mızraktır onu orada vuran,
orada, yanıbaşında, gururlu yüreklerimizle,
bulacaksın bizi.
sanma ki bozabilirler bütünlüğümüzü
rüşvetle kuşanmış yaldızlı bitler,
tek istediğim bir tüfek, mermiler ve bir siper.
başka hiçbir şey.
ve şayet engellerse yolumuzu demir,
amerika tarihine geçen
gerillaların kemiklerini örtmek için
bir mendil isteriz kübalıların gözyaşlarından.
başka hiçbir şey.
Ernesto Che Guevara