Black Tulip - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Black Tulip Dün canım olan

Yarın, düşmanım olmaz benim

Yaşananların hatırı hep saklı kalır,

Hatırları hep sorulur selâmları hep alınır…

Sildiklerim vardır bir de,

Onlar yanlışlarım ve pişmanlıklarımdır

Adları anılmaz, hatırları sorulmaz,

Sadece beddualarımdır

Vicdanla birlikte

Şeref ararım ben sevdiklerimde.

Her zaman doğru değildir elbet seçimlerim

Zaman gelir şerefsizleri de severim

Her yerde gözüm kulağım vardır benim

"Eksik söylemek yalan söylemek değildir” mantığındaki “Çok Dürüstler”?

Beni değil, kendilerini kandırırlar yalnızca

Bilmezden gelişlerim, aptala yatışlarım

Kaybetme korkumdan değil,

Karşımdakilerin yalan söyleme potansiyellerine olan merakımdandır…

İnkâr olmaz benim hayatımda

Yaşananı, “yaşanmamış” saymam

Sayanları da saymam

Kelimelere sığmaz,

Sayfalar sürer beni anlatmak,

Ama ne kadar anlatılırsa anlatılsın

Yaşayan bilir beni, yaşamayan anlamaz

Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz,

Büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz.

Nazım Hikmet RAN

-----------


Konuğum Ol
Bir akşam konuğum ol
Oturup konusalım biz bize
Anıların çubuğunu yakıp
Uzatalım geceyi biraz.

Geçmişe bir el sallayıp
Yaşanan günleri konusalım
Ve günlerin üstüne çöken
Dumanlı, isli havalardan

Kendimize daha az zaman
Ayırsak da olur geceden
Cünkü boğulabilir insan
Yalnız kendini düsünmekten

Kapağı açılmayan kitaplar
Unutulmuş aşklar gibidir
Kitaplardan söz edelim
Ve onların gizli kalmış
Sessiz tadlarından

Sabaha doğru perdeyi
Aralayıp ufka bakalım
Ve bir çocuk gibi
Hayretle seyredelim
Güneşin kızıllığını

Konuşulmadan kalan
Daha çok şey vardı
Diye düşünerek çıkalım
Güneşle kucaklaşan balkona
Üşütmesin sabah serinliği

Bir bardak demli çay
Burukluğu gibi kalsın
Gecenin ve sabahın tadı
Yaşasın anılarımızda

Konuğum ol, oturup
Konuşalım bir akşam
Ve uzatalım geceyi
Sözün çubuğunu yakarak


Ahmet Telli






BAĞIŞLA



Ya zamanından çok erken gelirim..
Dünya'ya geldiğim gibi,
Ya zamanından çok geç,
Seni bu yaşta sevdiğim gibi....

Mutluluğa hep geç kalırım.
Hep erken giderim mutsuzluğa..
Ya herşey bitmiştir çoktan,
Ya hiçbirşey başlamamış...

Öyle bir zamanında geldim ki yaşamın,
Ölüme erken,sevgiye geç..
Yine gecikmişim bağışla sevgilim..
Sevgiye on kala,ölüme beş......

AZİZ NESİN





''Bir kadını anlamak,bir şarabı tatmak gibidir..''
Dünüyle,bugünüyle ve yarınıyla..
Sizde bıraktığı,bırakacağı tatları sevmek.
Yeniden onu içebilmek arzusuyla yanıp tutuşmak gibidir...
Sarhoşun hep bir bahanesi vardır içmek için...
... '' O hüzünlense de içer, sevinse de...''
Ama...Aşığın bahanesi olmaz..
Amacı mutlu olmaktır sevdiği ile...
''Öyleyse değer vereceksiniz sevdiğiniz kadına..
Yüreğine dokunacaksınız, saçına dokunmadan önce...''
Ve kadın...
Işığıyla,neşesiyle,kahkahasıyla başınızı döndürebiliyorsa..
Gözleri ile gözlerinizi okuyabiliyorsa..
Sevincinizi hüznünüzü paylaşabiliyorsa...
İşte o kadın sizin şarabınızdır..

-

“Gençlik bir hayat devresi değil, bir akıl halidir.
Yıllar cildi buruşturabilir, ancak heyecanların bitişiyle ruh buruşur.
İnsan kendine olan güveni kadar genç,
Kuşkusu kadar yaşlı,
Cesareti kadar genç,
Korkuları kadar yaşlı,
Umudu kadar genç,
Bezginliği kadar yaşlıdır.
Hiç kimse fazla yaşamış olmakla yaşlanmaz.
İnsanları yaşlandıran, ideallerinin bitmesidir.
Kalbi sevdikçe, neşe duydukça, güzellikleri fark ettikçe, beyni yeni
şeyler keşfettikçe, herkes gençtir.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar,
Halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar.
İnsan, yaşlı olmaya karar verdiği gün yaşlanır.”

--

ÖZLETİYOR SENİ BU YAĞMURLAR

Burada yağmur yağıyor
Aralıksız yağıyor günlerdir
Ama sen yine de şemsiyeni
Almadan gel ilk otobüsle

Buğulanan camlara usulca
Yüzünü çiziyorum ki yüzün
Bir yağmur damlası olup
Düşüyor yapraklarına gülün

Güller de bozamıyor bu uzun
Karanlık sessizliğini kentin
Anılarını yitiriyor sokaklar
Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları

Tarih de kekemeleşiyor bazan
Ki o zaman aşktır tek bilici
Aşksa yürümek gibi bir şey
Duyabilmek kuşların gelişini

Anısı bizsek eğer bu kentin
Unuttuğu türküler bizsek
Acıyı rehin bırakıp bir güle
Anımsatmalıyız bunları bir bir

Sonra yürümeliyiz seninle
Sokaklara caddelere çıkmalıyız
Belki bir aşktır bu kentin
Belleğini geri getirecek olan

Burada yağmur yağıyor ama sen
Şemsiyeni almadan gel yine de
Özletiyor bu çılgın sağanak seni
Sırılsıklam özletiyor biliyor musun


Ahmet TELLİ