Atatürk Üniversitesinde Felsefe Grubu Öğretmenliğinde tezsiz yükseklisan, Sosyoloji Bölümünde tezli yükseklisans yaptım. Şu an Sosyoloji Bölümünde doktora öğrencisiyim. Aynı zamanda KYK'da Yurt Yönetim Memuru olarak görev yapmaktayım.
Bir yağmur damlası gibi düştün
Çoraklaşmış ömrüme
En güzel çiçeğimi koparmasınlar
Titrek dizlerinde dikenler
Asi onu sanıp da koparmasınlar
Acizliğin gölgesi vardır
Gölge içine saklı gölgeler vardır
İçin dışa, dışın içe hükmü vardır
Ve her şey aynı dili konuşur
O yüzden bir arada varlardır
Kimliği yoktur adaletin
Kimi zaman ip ucunda sallandıran bir cellat olur
Kimi zaman evimde sallanan bir koltukta bana gülümser
Sıramızı bekleriz
Adalet olsaydı baldıran otunu kafamıza diktirmezdi
Gecenin gölgesinde yürürler gündüzün efendileri
Adaleti içerler, adaleti biçerler bir kefen gibi
Sözlerindeki ölümle
Onlarki gündüzün efendileri
Sözleri zincir olur birilerinin ayaklarına
I
Özgürlük kemikleri çürümüş bir iskelete dönmekte
Adalet isteyenler insanın adaletinin olmadığını görememekte
Eşitiz evet eşitiz bir doğmaya ve de ölmeye
Gerisi yolda yürütülenebilene
İçimizin çamuru dışımıza taşmakta
Ve âdem oluşumuz kurumakta
Bizlikteki ateşte kavrulan çamurumuz
İlk yazı çamurdan mıydı?
Yoksa onsuz yazılacaklar anlamsız mıydı?
Beyaz zambaklar açar dağımın kuytularında
Ve atlar neden koşar kırlar boyu
Ezer çiçeklerimi
Adını ayrılık koyarak
Sen ey peri kızı
Tütün bahçesi hasretim
Sigara dumanında belki
İç beni
İçine çek öylece
Aşk, hasretimi
Daha çok ziyan olmadan
Bir şarkı boyu uzadı ağaç
Uzadı boyu arşa değerim ümidiyle
Güneş, çıplaklığında rengini değiştirdi
Gecenin tenhasına savurdu kendini ağaç
I
Ağaçların kulaklarında küpeler
Serceler gagalarıyla küpeleri deler
Yuvası delinen bir kurtçuk
Kaderdendir onu serçelere birer birer yem eder
II
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!